Geçen gün bir iş görüşmesine giderken giydiğim siyah ve bordo tonlarındaki kıyafetimdi bu. Bizim sektörde öyle resmi giyim pek olmadığından görüşmelerde de çok şık giyinmemeye çalışıyorum çünkü gerçekten fazla kaçıyor ve ortama hiç uymuyor.
Yine sinir bozukluğuyla sonlanan bir görüşmeydi. Artık girdiğim anda sonucunu az çok kestirebiliyorum ve bu bile bile zaman kaybetmem anlamına geliyor. Yine de tecrübedir diyerek kalıyorum. İstediğim sadece insan gibi çalışma koşulları (belli çalışma saatleri ve hafta sonu tatili) ama yok öyle bir iş. En azından mesleğimde, çok severek okuduğum mimarlıkta, yok.
Bekar ve yeni mezun olunca insan tecrübe edinmek için her şeye katlanıyor ama seneler geçince ve çocuk olunca farklı bakıyor. Benim yardım edecek bir yakınım olmadığı için sadece hafta içi kreş saatlerinde serbestim. Yazın girdiğim işteki çalışma saatlerimden sonra bir daha o şekilde bir çalışma istemiyorum. Sabahın altısında kalkıp yemek yapmak, çocuğumu akşam yedide bile kreşten almaya yetişememek istemiyorum. Daha uzun mesai saatlerini, hafta sonunu kabul edecekler de illa ki olduğu için sektör bu şekilde olmaya devam ediyor ve değişmiyor.
Blogumu bir iş değil sevdiğim bir hobim olarak gördüğümü her seferinde söylüyorum. (Belki de yanlış düşünüyorum.) Mesleğim dediğim mimarlığı ise istediğim şekilde yapamadığımı görmek her görüşmede bir kere daha üzüyor beni.
Yine de umutsuz değilim, inşallah karşıma istediğim bir iş çıkacak.
kazak-sammydress / pantolon-batik / çanta-persunmall
Ben de mimarım.kendi mimarlık ofisim var ve kızım da yanımda...sizin yazınızı okuyunca ne kadar şanslı olduğumu düşündüm .İstanbul'da mimarlık yapmak bu şartlar altında çok zor sanırım.Ayrıca patronun her dediğini kabul eden meslektaşlarımız olduktan sonra bu sektör bir adım değişmez.Ayrıca odamız da bu konuda oldukça pasif...Dilerim gönlünüze göre bir iş bulur,mesleğinizi yaparsınız....Sevgiyle kalın....
YanıtlaSilsiyahla bordonun uymumuna bayılıyorum.
YanıtlaSilsana da çok yakışmış.
Maalesef sadece mimarlık değil her sektör artık aynı, bütün iş ilanlarında esnek çalışma saatleri diye konuya giriyorlar, özellikle özel sektörde kadınların yeri azalıyor maalesef. Bir iş yerinde sosyal güvenceniz olsa bile doğum izninden sonra size bye bye diyorlar.
YanıtlaSilmerhaba Laçin,
YanıtlaSilçok hoş görünüyorsun.çantanı cok begendım ve persunmall a gırıp hemen aldım.ılk kez alısverıs yapıyprum bu sıteden .senın tavsıyen oldugu ıcın guvenılırlıgı ıle ılgılı bır tereddur etmedım .urun ptt yoluylamı gelıyor?sevgılerımle
güvenilirdir, takip kodu veriyorlar ptt ile geliyor.
SilÜzüldüm sizin adınıza. Ama anne olunca çalışmak söz konusu olunca kadınlar için herşey çok zorlaşıyor. Yapanlar nasıl yapıyor anlayamıyorum. Yinede başarılar dilerim.
YanıtlaSilYapanların ya annesi-kayınvalidesi yardım ediyor ya da yeteri kadar para kazanıp yardımcı tutuyorlar. Veya bütün kazandıklarını çocuğun kreşine-bakıcısına verip öyle çalışıyorlar.
SilHer şekilde zor.
Bahsi geçen mesai saatleri ve çalışma koşulları ne yazık ki sadece mimarlık değil her sektörde aynı. Ben otomotiv sektöründeyim, yıllardır nasıl çalıştığımı anlatsam ağlarsınız :) Şimdi nispeten daha rahat bir bölümdeyim akşam 7 de evde oluyorum, iki haftada bir cumartesi çalışıyorum, buna şükreder moddayım.
YanıtlaSilCocuk anne ile buyumeli en azindan aksam okuldan almak veya servisle geldiginde kapiyi annenin acmasi mutlu ediyor kuzulari.bende farkli bir sektore yonelip kendi atolyemi acmayi istiyorum dogumdan sonra.en azindan calissamda yanimda buyur.allah kolaylik versin lacin gercekten zor.
YanıtlaSilCanım bi İK cı olarak ve de ailesi uzakta - İstanbul'da - eşi ile birlikte ailelerinden uzak yaşayan bir kadın olarak seni o kadar iyi anlıyorum ki.. Inan bu tarz sebepler dolayısı ile 5 senelik evliliğimde bebeği yeni düşünüyorum. Çünkü bebek yapsam benden baska bakabilecek kimse yok, ülkemiz sartlarında hem bebeğe hem de işe aynı anda yeterli hassasiyeti sağlayabilecek bir ortam yok.. Once iş yerinde kalıcılığı sağlayıp daha sonrasında bebek planı yapmaktan baska sans yok..
YanıtlaSilBirçok insan cocugunu bakıcıya baktırmak için calısıyor ki o da zor. Bir müddet sonra insan dıyor ki; cocugumu kendım buyutememek için calısıyorum resmen!
O yuzden sana onerım; bu kadar basarılı bir blog yazarısın; hobini işe-meslege donusturmen yonunde. Eminim hakkından gelirsin..
Guzel anne, basarılı blog yazarı, 10 parmağında 10 marifet bir kadın.
Yolun acık, umarım gonlundekı gıbı olur hersey.
sevgiler
Öncelikle umarım istediğiniz gibi bir iş bulabilirsiniz. Artık her meslekte, her sektörde çalışmak özellikle bayanlar için çok zor. Devlet kurumları nispeten daha rahat, atama olması kurulu düzenini düşününce bir dezavantaj. Bende özel sektörde çalışıyorum ve yaklaşık 2 ay sonra kızım olacak. Bebeğimin gelişimi kadar doğumdan sonra ne yapacağım sıkıntısına kafa yoruyoruz. Kendini yanlız hissetme..
YanıtlaSilBence (şahsi fikrim tabi ki) yurt dışında meslek olarak yapılan "Blog Yazarlığı" işini hakkıyla yapan nadir bayanlar dansınız. Bu işe hobi olarak değilde, bu açıdan bakmanız sizi bir nebze rahatlatabilir. okurken bir çok kişi gibi bende çok zevk alıyorum, ve sizi sosyal medyadan takip etmek çok hoşuma gidiyor. Reklamların gelirleri ne kadar tam olarak bilmiyorum ama daha fazla reklam alabilirsiniz, ya da bazı markalarla anlaşıp e-ticaret işi ile, blogunuzu renklendirebilirsiniz. Ayrıca zaman zaman yaptığınız kıyafet satışlarına da artırmanız hepimizin faydasına olacak düşüncesindeyim :)
kendinize iyi bakın,
sevgiler
www.meldemoz.com
Çalışan anne olmak...Aldığımın neredeyse hepsi bakıcıya gidiyor. Ama yan haklarım dolayısıyla bırakamıyorum işi. Çocuğum ve benim sağlık sigortam, asgariden ödenmeyen sigortam, bireysel emekliliğim (ben ne kadar yatırırsam şirkette o kadar yatırmak zorunda) servisim. Cumartesi pazarları da çalışmıyorum. Ama gene de sabah 7'de evden çıkıp akşam 7'de eve geliyorum. Tek tesellim çocucuğum okula başlayınca çalışmayacak olmamın düşüncesi. Size de kolay gelsin. Bence yakında gönlünüze göre bir iş bulursunuz. Bulamasanız da bence blog işini düşünmelisiniz. Hobilerinizi kazanca dönüştürme vakti ki bence en çok siz hakediyorsunuz...
YanıtlaSilBu yazını okuyunca gerçekten üzüldüm. Ben de birçoğu gibi blogun bir marka olduğunu, bunu meslek olarak yapabileceğini söylemiştim hatta. Ama bir yandan da, mesleğini ne kadar sevdiğini biliyorum, derinden inanıyorum. Sen haklısın, gerçekten sevdiğin ve istediğin işin peşinden gitmeye devam et. Evet buradan kazan, ama hayallerini bırakma. Hem biz kadınlar, k, anne olduktan sonra daha fazla: Pes etmeyi bilmeyiz çok şükür ;)
YanıtlaSilMutlaka karşına birgün o dilediğin iş çıkacaktır.
Öpüyorum prensesi ve seni..
maalesef ben de mesleğimde benzer sıkıntıları yaşadım, 3 ay boyunca hafta sonları bile tatil yapmadan, gece 11 lere kadar fabrika ortamları... severek okuduğum gıda mühendisliğini şimdi yapmak istemiyorum bile...
YanıtlaSilDediğiniz gibi bekarken ve yeni mezunken bazı şeylere katlanılıyor, ama bir süre sonra da deneyim ve bilgi arttıkça bişeylerin düzelmesi beklenirken hala aynı uygulamalar hayal kırıklığı yaratabiliyor. Ama şu an benim gibi düşünenler için kamu sektörü bir umut gibi tabi uzun bir çalışma dönemi ve sabır gerekiyor..
Bütün bu olumsuz şeylerin yanında, puantiyeli bordo pantolon ve siyah kazakla harika görünüyorsunuz:)))
sevgiler
Türkiye de ne yazık ki, pek çok yönetici ve Patron motivasyonla, esnek çalışma saatleri ile daha fazla verimlilik elde edeceklerine inanmıyor. Hâl böyle olunca çocuğunun geleceği için çalışmak zorunda olan fakat çocuğunun okulda ki gösterisine bile gidemeyen anneler. Sonuçta ne oluyor mutsuz anne ve mutsuz çocuklar.
YanıtlaSilDiğer taraftanda yine aynı problemlerden işi bırakmak zorunda olan anneler. yıllarca okulda dirsek çürütüp hayaller kurup mesleğini yapamayan insanlar. Beraber mezun oldukları arkadaşları kariyer basamaklarında yükselirken onlara bakıp üzülenler.
Çok karamsar bir tablo çizdim farkındayım. Bende doğumdan sonra işi bırakanlardanım. Ara ara bunlarda düşündüğüm şeylerden Ama her işte bir hayır vardır gözüyle bakıyorum.
Sizin de bu konuda üzüldüğünüz belli. Ama çalışanı makine olarak gören insanlarla çalışmak yerine beklemek daha iyi. Siz doğrusunu yapıyorsunuz.
Güzel bir mesleğiniz var ve her yaşta yapılabilecek bir meslek. Bence o kadar da üzülmeyin. Eğer mesleğiniz ile ilgili sabırsızlanıyorsanız artık yüksek lisans, master veya ek eğitimlere katılma imkanınız varsa katılmayı önerebilirim sizi teselli edecektir.
Ben de kızımın emzirme dönemi bittikten sonra eğitimimi ilerletmek adına bir şeyler yapmayı düşünüyorum.
Hemen hemen aynı durumdayız, tek fark ben henüz evlenip bir çocuk sahibi olmadım. Bankacılık ve finans bitirdim ama bu sektörde de bolca torpil dönüyor e bankacılığın çalışma şartları da belli. Bazen blogumu hobi yerine meslek olarak devam mı ettirsem diyorum, kısmet artik. Size başarılar dilerim umarım gönlünüze göre bir iş bulursunuz. Her zaman ki gibi çok şıksiniz.
YanıtlaSilSevgiler
Elbet gönlüne göre bir iş bulacaksın Laçin. Sakın pes etme.
YanıtlaSilDiğer taraftan dikişte öyle başarılısın ki, 2. el olarak sattıkların bile kapış kapış gidiyor.
Belki mimarlık ile dikişi birleştiren bir iş bulursun ya da kurarsın kendine.
Sevgiler..
Yanlız değilsiniz emin olun.Ben farklı bir sektördeyim Mali Müşavirim.Sağlık sorunum nedeni ile işe ara verdim. Yeniden başvuru yapmaya başladım hatta bugün bir şirketle görüştüm çok çalışıp az para kazanacaksınız diyorlar resmen.Uygun olmayan çalışma saatlerine mi yanayım şirketin ücret politikasına mı.Sabah 9 Akşam 20 C.tesi 16-17 ye kadar çalışıyorlar.Teklif ettikleri rakamı duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Sekreterler ve tekstilde konfeksiyonda çalışanlar eminim daha çok kazanıyorlardır.Saydığım meslek grubunu küçümsemek yada aşağılamak gibi bir niyetim yok asla.El insaf diyorum sadece Kapitalist düzene.Neyse canımızı sıkmayalım inanıyorum hakettiğimiz çalışma şartlarına ve ücrete sahip firmalarda çalışma fırsatı bulacağız.
YanıtlaSilPuantiyeli pantolona bayıldım.Siyah kırmızı kombinasyonunu hep sevdim zaten. Sevgiler...
bende buradaki yorumların bir kısmına katılıyorum. Asıl olarak mimarsınız ve bu hep böyle kalacak, belki bir süre evlat için mesleğinizi yapamasanızda bu sizin mimar olduğunuz gerçeğini değiştirmeyecek. Blog konusunda da çok tanınan ve hemen hemen herkesin hayranlıkla takip ettiği birisiniz. Kendinizi blog amatörü görsenizde markalaşmışsınız bu konuda, o yüzden belki profesyonelliğe adım atabilirsiniz. Ben yaklaşık 5 yıldır blog yazıyorum ve sizin her yazınızı mutlaka okuyorum. Şimdiye kadar da sizi bilmeyen bir dikiş bloguna rastlamadım. İnsanlık dışı koşullarda vicdan azabı içinde çalışmaktansa belki bunu biraz öteleyerek kızınızla beraber hobilerinizi keyifi içinde yapmaya devam edebilirsiniz. Naçizane tavsiye olarak. Sevgiler :)
YanıtlaSilBen de işinden yeni ayrılmış bir mimarım. 1 hafta anca dayanabildim. Anlaştığım saatte çıktığımı hatırlamıyorum.Mesleğimden soğutacak çalışma şartlarına rağmen bir gün herkesin emeğinin karşılığını alabileceği bir iş bulup çalışabileceğine inanmak istiyorum. Umudumuzu yitirmeyelim Laçin Hanım. Kıyafetiniz ve renk uyumunuz gerçekten çok hoş. Yolunuz açık olsun. Sevgiler.
YanıtlaSilevet yanlış düşünüyorsunuz..mesleğinizden dolayı değil ülkemizdeki bordrolu her annenin yaşadığı sorunlar bunlar. Ama nefis blogunuzu , mali değere dönüştürmekle ilgili kafa yorabilirsiniz.
YanıtlaSilSevgiler,