Ağva Beyaz Ev

 

5. evlilik yıldönümümüz için özel bir şey yapmayı düşünüyordum ama sürpriz yapmadım, zaten ne ben ne de eşim sürprizler konusunda iyi değilizdir. İkimizin de aklına çok ilginç fikirler hiç gelmez, ben zaten dayanamam hemen söylerim :)

Bu sene uzun zamandan beri aklımda olan Ağva Beyaz Ev' i ayarladım. Sahiplerinden Rengin'i zaten okuyucum olarak yıllardır tanıyor, çok da sıcak ve hoş sohbet olduğunu biliyordum.

 

Evlenecek çiftleri korkutmak istemiyorum ama evliliğin kolay olmadığını söylemem lazım. Sevgiliyken-nişanlıyken her gün görüşseniz de hatta beraber yaşasanız da iş "evlilik" olduğunda durum değişiyor. Sevdiğiniz adama karşı duyduğunuz hisler tabii ki azalmıyor ama üzerine bunu yıpratabilecek bir sürü şey ekleniyor. Hele ki çocuktan sonra evlilik bambaşka bir hal alıyor. Anne-baba rolüne bürününce karı-koca olmayı geride bırakabiliyorsunuz ve bu ilişkinin geleceği için hiç iyi değil. Çevremde hep bunu görüyorum; evliliği mutlu şekilde sürdürmek büyük çaba istiyor ve bu çabayı hayatın içinde başka şeylere dalıp unutuyoruz bazen. Bu sebeplerden dolayı başbaşa sadece karı-koca olarak bir şeyler yapabilmek, aynı hayalleri paylaşabilmek çok önemli.

 

Neyse uzatmayayım :)) Rengin' cim bizi o kadar güzel ağırladı ki kendimizi resmen evimizde hissettik. Bir buçuk günde yenilendim, kafamı boşalttım ve öyle döndüm.

Ağva, İstanbul' a yakın tatil yerlerinden biri. Özellikle Anadolu yakasından (biz Çekmeköy' den yaklaşık bir buçuk saatte gittik) oldukça yakın. Yazın nasıl olur bilmiyorum ama bu zamanlarda yakınındaki Şile' ye nazaran çok daha sakin ve huzurlu. Amacınız kuş sesleri arasında dinlenmek, temiz havanın keyfini çıkarmaksa kesinlikle doğru yerlerden biri.

Beyaz Ev' i Rengin ve Aslı yaklaşık iki sene önce dekore edip hizmete sunmuşlar. Nehir kıyısında toplam altı odalı, mutfağında ev lezzetinde yemeklerin piştiği, çok sıcak bir butik otel.

Bizim kaldığımız İncir Oda' ydı; nehir manzaralı, kuş sesleriyle dolu. Cumartesi günü geldiğimizde bu güzellikleri gördük, biraz dinlenip sahile indik. Buzlu su kıvamındaki denize ayağımı soktum :)) Balıkçıların ağlarının orada eşim bol bol fotoğraf çekti, akşam yemeği için otelimize döndük.

Ev lezzetinde zeytinyağlıların da olduğu (ki ben bayılırım) balıklarımızı yedik akşam. Hava akşam biraz serinlese de şal ile oturulabilecek kadar ılıktı.

 

Ertesi gün kuş sesleriyle uyandık. Yine çok güzel bir kahvaltının ardından Beyaz Ev' in kapısındaki bisikletlerden iki tanesini alıp sahile indik yine. Yollar düz olduğu için bisikletle çok rahat geziliyor, eğer giderseniz mutlaka deneyin. Öğlen de otele dönüp toparlanıp çıktık.

 

Benim için çok güzel bir buçuk gündü. Belki pazar gününün tamamını da geçirebilirdik de Nil' i özledik, yapacak bir şey yok :)) Artık tekrarını altıncı yılımızda yaparız.