Nil' in doğumgünü için hazırlıklara ilk olarak kişi sayısını belirlemekle başladık. İlk doğumgünü olacağı için bütün akraba ve arkadaşları çağırmamız gerekiyordu. Kabaca bir hesapla kişi sayımız 50 kişiyi geçince eve sığamayacağınızı anlayıp dışarıda yapmaya karar verdik. İki hafta kadar önce de sitenin içinde bulunan cafeyi bu iş için ayarladık. Yemek ve pasta işini de onlar halledecekti, ama yine Türk mantığıyla olaya baktığımızdan
"aman birkaç çeşit daha olsun" diye biz de yemek hazırlamaya karar verdik.
Süslemeler için aklımda bir şeyler vardı,
burada yazmıştım. Ama bunları kendim nasıl yaparım bilmiyordum. Ben tam böyle düşünürken okuyucum olan
origamisan Nihal hanımdan bir mail aldım. Nil' in doğumgünü süslerini hediye etmek istediklerini söylüyordu, böylece yazışmaya başladık. Ben ona yaptığım
çalışmadan ve aklımdakilerden bahsettim, o da daha önce yaptıklarını anlattı. Açıkçası ben bu işin işleyişini bilmediğim için sadece bir görsel belirleyip onu bastırmak gibi algılamıştım süslemelerde kullanılacak şeklini ama Nihal hanım ellerindeki kesim makinelerini kullanarak çok daha farklı şeyler yapabileceklerini anlattı. Böylece renklerimizi (pembe ve yeşil) ve temamızı (taç) belirleyip ona göre ilerledik.
Bu arada Nihal hanım' dan sonra yine süslemeleri yapmayı teklif eden iki okuyucum daha vardı, onlara da yine teşekkür ediyorum.
Böylece perşembe günü üç koli halinde süslemeler elime ulaştı. Tabii ki önce Nil' in kontrolünden geçti. Kolilerde çoğu malzeme demonte şekildeydi. Özellikle kağıt ponponlar zarar görmemesi için katlı halde gönderildi. Peçetelikler için uygun peçeteleri Ikea' da buldum, doğumgününden önce onları evde hazırladım.
Favori süsleme ürünüm olan kağıt ponponların tek handikapı açılmasının çok uzun sürmesiydi. Mekanda da süslemek için
yalnızca yarım saatimiz vardı. Böyle olunca annemleri, kayınvalidemleri falan erken çağırdım. Trafikten annemler gecikti, baya zorlandık. Ponponların bir kısmını açsak da hepsini açacak vakit bulamadık maalesef. Neyse yine de güzel bir görüntü oldu sadece ponponlarla bile.
Bunun dışında taç zincirler ve birkaç köşe için hazırlanan yazılar vardı. Mekan kış bahçesi olduğu için duvar yerine camlara asmamız gerekti, sadece bant tutmadığı için hamur yapışkanlarla biraz kötü bir görüntü oldu maalesef. Yazılardan biri buydu, bunu yemeklerin geleceği açık büfenin üzerine astık. Bunun dışında karşılama, hediye ve fotoğraf köşeleri için de bu tarz yazılar hazırlamışlardı. Fotoğrafta arkada kapı girişinde görülen flu şey ise afiş, o da yönlendirme için yapıldı.
Yemekler dediğim gibi mekanın yaptıklarıydı, onlara ek olarak babaannemiz bisküvi, ben de yeşil ve pembe süslemeli cupcake yaptım. Yemek kartlarını da bana boş olarak hazırladılar, içine yemek isimlerini kendim yazdım. Büfenin üzerine küçük kağıt ponponlar koyduk.
Peçetelikler taç şeklinde kesilmiş kesilmiş rulo ve benim çalışmanın basıldığı kartlardan oluşuyordu. Dediğim gibi bunları evde peçetelere sarıp mekana taşıdım, servisleri masalara açtılar.
Önünde fotoğraf çekilecek yeri baştan ayırdık. Bunun için taç zincirler, küçük ponponlar ve harfler kullandık. Şansımıza hava çok karanlıktı, fotoğraflar istediğimiz gibi değil tam olarak.
Pastayı mekan hazırladı yine, benim çalışmamı pastanın üzerine bastılar. Henüz Nil küçük olduğu için öyle şeker hamurlu, çizgi film karakterli bir pasta tercih etmedim. Sanırım seneye kendi istediği gibi bir şey olacak :)
Hediye köşesi ise bence çocuk doğumgünlerinde olması gereken bir şey. Bir çocuğa gelen hediyeler diğer çocukları üzebiliyor, herkes gidince açmakta fayda var diye düşünüyorum. O bölüm bu
fotoğrafın sağında kalan bölüm. Bir sehpanın üzerine herkes hediyeleri bıraktı. Duvara da " Nil'in hediyeleri" yazdık.
Süsleme işi başta da belirttiğim gibi yetişmeyince o telaşla ancak bu kadar fotoğraf çekebilmişiz, eşim de sağolsun video çekme derdine düşüp detayları pek fotoğraflamamış. Ama genel olarak origamisan' ın ürünleri ve sonuç hakkında bir fikir verdiğini düşünüyorum. Kendilerine emekleri için çok teşekkür ediyorum.