Çarşamba, Mart 31, 2010

Bu Cuma Sürpriz Var!!

Aslında sürpriz değil, sevgili Kristal Küre de yazmış o yüzden ben de duyurabilirim. Kristal Küre' nin her cuma verdiği hediyelerden bu seferkiler benim üretimlerimden. Geçenlerde yaptığım tshirtlerden alınca önerdi bana, sonrasında da böyle bir etkinlik hazırladık sizlere.

Cuma günü Kristal Küre' den bu iki ürünümü kazanabilirsiniz.
İpucu : Cuma gününe kadar pasajıma ve sanal dükkana bir göz atın.
1. Dantelli Kelebek Kolsuz Tshirt :
Beyaz Puanlı ve Çiçekli Dantel+Taba Suni Deri Kelebekler


2. Çiçekli Saç Bandı : (hippie tarzda çok hoş duruyor, ayrıca kemer veya kolye olarak da kullanılabilir.)
pembe ve taba süet örgü+iki gül kurusu bir de açık pembe kumaş çiçek


NOT : Bu iki üründen de yapabilirim, isteyenler bana mail ile ulaşabilirler. 

Bol Paça Pantolondan Havuç Pantolona Dönüşüm

Havuç pantolonlarla ilgili birçok yazı yazdım, bu sezon en çok Zara' nınkileri beğendim ama gidip de bir tane bile almadım. Onun yerine Mango Outlet' e uğradığımda (16.90 TL' ye) aldığım bu bol paça pantolonu bir saatlik dikişle havuç pantolona dönüştürdüm. 
[Aslında bir tane de kalıp çıkarıp tarçın rengi likralı kumaştan biçtim ama ne zaman bitiririm bilmiyorum]

<havuc_pantolon_yapimi1

Dönüşüm için çok bir şey yapmam gerekmedi, zaten model plili ve cepliydi istediğim gibi. Elimdeki başka bir pantolonu üzerine koyarak arkasından çizdim ve ona göre diktim. Bacaklarda hem iç hem de dıştan daraltma yaptım. En son da paça boyunu kısalttım ve bir saat içinde tamamen farklı bir pantolonum oldu. 

(Belimdeki çiçekli kemer burada yazdığım kolye, ayakkabılar Shoetek, tshirt Ginatricot/Peros)
havuc_pantolon_yapimi2
Sağdaki fotoğrafı çekerken kırmızı saatimi kolumda unutmuşum, görmezden geliniz :))

Salı, Mart 30, 2010

H&M Fashion Studio "Ayşegül" ü Giydirmek Gibi

Bu yazımda bahsettiğim çiçekli çorapların H&M' de olduğunu duyunca H&M Almanya sitesini taramaya başladım, ama Almancam maalesef iyi olmadığı için UK sitesine atladım. Orada fashion studio bölümü dikkatimi çekti. Eskiden Ayşegül' ü giydirirdik ya kestiğimiz kağıt kıyafetlerle, işte aynısını yapıyorsunuz. Kıyafetler, aksesuarlar, ayakkabı ve çantaları seçip mankene giydiriyorsunuz. 
Çok eğlenceli, boş vakti olanlar oyalanabilirler :))

Elf' ten Alışveriş ve Yeni Studio Serisi

Elf alışverişi ile ilgili birçok soru alıyorum, bu yüzden yeni gelen siparişimle beraber bu soruları cevaplamak istedim.

İlk olarak Türkiye' ye gönderim yapan site: www.eyeslipsface.co.uk dir. Yani paketiniz İngiltere' den gelir.
 Sipariş aşamasında EU yani Avrupa' yı seçmeniz gerekir. Kargo olarak iki seçenek vardır: biri "European Standart", diğeri "European Sign For" dur. İki seçenekte de maalesef kargonuzu takip edemezsiniz. Yani elf size bir tracking number (takip kodu) vermez. Ama Sign For olanda postacı size imzalatmadan teslim etmeyeceği için bana daha güvenli bir yöntemmiş gibi geliyor.

EKLEME :
Yorumlarda misseinstein' dan gelen bilgiyi ekliyorum : 
40 sterlin üzeri Royal Mail ile gönderiliyormuş ve takip numarası varmış. Ayrıca mail atarak da takip numarasını öğrenebiliyormuşsunuz. Ben o kadar yüklü alışveriş hiç yapmadığım için bilmiyorum, yapacakların aklında olsun.

Bu yazımdan hatırlarsınız, ilk alışverişimde standart kargoyu seçmiştim ve paketim kaybolmuştu. Gerçi elf ile yazışarak para iadesi almıştım ama belli bir süre beklemeniz gerekiyor. 

Ben nasıl alışveriş yapıyorum :
Öncelikle mutlaka sanal kart kullanıyorum, ayrıca yurtdışı alışverişlerimi paypal üzerinden yapıyorum. Artık paypal Türkçe zaten, kolaylıkla kullanabilirsiniz. Elf' in facebook sayfasını takip ediyorum. Üye sayıları arttıkça free shipping (ücretsiz kargo) için kodlar veriyorlar. Ben bu kodları kullanıyorum ama Sign For' u seçiyorum. 
Bu alışverişimde 4 sterlin kargo ücreti ödedim. Siparişim 6 günde elimdeydi.


Neler aldım :
1. Lip Lock Pencil: Şeffaf dudak kalemi ama rujun bulaşmasını engelliyor. MUA' dan 5 üzerinden 4.3 almış. (Ben de denedim, gerçekten etkili)
2. Shimmering Facial Whip : Aydınlatıcı. 
3. Far Fırçası
4. Studio Powder Brush: Aslında pudra fırçası ama sıvı fondötenler için de çok başarılı
5. Studio Cream Eyeliner: MAC Fluidline kadar siyah değil ama yine de fiyatına oranla gayet iyi. 

Bu arada Coastal Scents' ten aldığım krem eyelinerlarımdan siyah olan kurudu ve pul pul dökülmeye başladı. Mixing Medium veya Duraline kullanmaktan başka önerisi olan var mı?

Pazartesi, Mart 29, 2010

Frezya, Gerbera...

Bu haftasonuyla ilgili fotoğraflar dışarıdan değil, evden.
Biraz çiçeklerden, biraz yaptığım yemeklerden...


Hafta sonu yakınlarımız bizdeydi; onlara bol çiçekli, renkli bir sofra hazırlamak istedim. Bej rengi pamuk saten örtümü yaydım, yeşil runnerımı ve iki başa Tchibo yaprak servislerimi koydum. Kendi yaptığım boncuklu peçeteliklerimi kullandım. Ortaya frezyalı minik vazomu yerleştirdim. 


Sehpamın üzerinde ise turuncu gerberalar vardı. 
Tatlı olarak tercihim genelde hafif sütlü tatlılar olduğu için çilek soslu muhallebi hazırladım. Minik misafirimiz yeğenimize de özel börek yaptım. (Yapılışı çok basit : iki kat milföy hamurunu daire şeklinde kesip arasına kıymalı harç koydum, kenarlarını bastırarak kapattım. Kaşı, gözü ve şapkası patlıcandan; ağzı domatesten olan bir yüz yaptım. )



EKLEME : 

Çilek Soslu Muhallebinin Tarifi : 


malzemeler :
- 5 su bardağı süt
- 5 yemek kaşığı mısır nişastası
- 4 yemek kaşığı hindistan cevizi tozu
- 1 paket vanilya
- 8 yemek kaşığı toz şeker
- 2 yumurtanın sarısı
sosu için : 
- 1 paket çilek 
- 3 yemek kaşığı toz şeker


Mısır nişastası ve hindistan cevizini tencereye koy, üzerine vanilya ve toz şeker ekle, karıştır. Yumurta sarılarını ekle, tel çırpıçıyla çırp. Sütü de azar azar ekle. 
Tencereyi kısık ateşe koy, karıştırarak pişir. Kaynamaya başladıktan 1-2 dak. sonra ocaktan al, birkaç dakika çırp. Soğumasını bekle. Kaselere paylaştır, bir gece buzdolabında beklet.
Çilek ve toz şekeri blender da karıştır. Katılaşan muhallebinin üzerine dök.


-Sosun içine biraz toz jöle ekledim, böylece daha kıvamlı oldu
-Kalabalık olduğumuz için yazdığım bütün ölçüleri yaklaşık 1,5 kat arttırarak yaptım, sonuç değişmiyor.

Zeckié Gümüş Yüzük

Markafoni' den aldığım Zeckié yüzük geçen gün geldi. 
Çeşitli boylardaki dairelerden oluşuyor ve her yüzük ölçüsüne göre ayarlanıyor. Zeckié markasının yaratıcısı ve tasarımcısı Zekiye Koçarslan' ın modern ve orijinal tasarımları var, buradan ulaşabilirsiniz. 

Yüzük sevdamın son parçaları artık :))

Pazar, Mart 28, 2010

Bgurlers' in Rengarenk Aksesuarları


Geçen gün bgurlers.com sitesinin sahibi Hande bana nazik bir hediye gönderdi. Keçe ve çeşitli aksesuarlar kullanarak yaptığı küpeyi çok sevdim.
Sitede kendi yaptığı rengarenk taçlar, tokalar, küpeler ve kolyeler var. Buradan bakabilirsiniz.

Mia' dan Nixon Renkli Saat Hediye


Bu rengarenk saatlerden 3 tanesini Miaposta' dan kazanabilirsiniz. Yapmanız gereken şey Mia' nın haberine göre çok basit :

"Bize ekstra gün ışığının hayatındaki pozitif etkisini, kazandığın aydınlık zamanla neler yapabileceğini anlatan 3 kişi Nixon saat kazanıyor.Fikirlerini 9 Nisan'a kadar nixon@mia-posta.com adresine at, Nixon'u koluna tak!"


Ben henüz yazmadım ama hala aklımda, düşünüyorum :))

Cuma, Mart 26, 2010

Apoletli Yelek ve Çizgili Bluz


Bu yazımda yapımını anlattığım apoletli yeleği dün giydim. Çizgili bluzu geçen hafta cuma pazarından almıştım. Her rengini topladım sanırım :)) [Kadıköy salı ve cuma pazarının krokisi için buraya tıklayın]
- Siyah pantolon- Little Big
- Botlar- Shoetek


not: Bu arada arkadaşlar bir süredir bazı işlerim var, dışarılardayım. Maillerinize geç cevap verebilirim, aynı şekilde isteklerinize de. Az kaldı, normale döneceğim.

Perşembe, Mart 25, 2010

Boncuklar, Birleşin :))


Pazardan bulduğum bu kolyeleri bir güzel dağıttım, yanına bir de mercan dizi ekledim. Şimdi bunları biraraya getirmek lazım. "Hadi birleşin" desem olur mu acaba...

Limango' da Büyük Taşlı Yüzükler


Limango' dan daha önce de büyük taşlı (oniks) bir yüzük almıştım, gerçi o aslında erkek yüzüğüydü ama olsun :)) Bugünkü kampanyada ise yüzük numaraları 13' ten başlıyor. Turkuaz, akik, yeşil akik, akik, pembe kuvars ve oniks taşlı bakır yüzükler var.
Bu sefer eklediğim resimdeki pembe kuvars olandan sipariş verdim.

(Limango' ya davetiye isteyenler mail atabilir)

Vionnet' nin Drapeleri


Bu kıyafetler Vionnet' nin pre-fall 2010 koleksiyonundan. Hepsinin ortak özelliği birkaç sezondur süren drape trendini içermeleri. Özellikle siyah kadifenin ve bejin asimetrik kullanımını çok sevdim.

Bu arada kıyafetlerini bu kadar beğenince de markayı biraz araştırdım ve 
bulduğum bu özellik bana ilginç geldi :
Vionnet markasına ismini veren Fransız tasarımcı Madeleine Vionnet, o zamanlarda "verev kesimin kraliçesi" veya "terzilerin mimarı" olarak anılmış. 

Onun ardından gelen tasarımcılar da markanın çizgisini sürdürmüş görünüyor.

Çarşamba, Mart 24, 2010

Gladyatör Spor Ayakkabı


{gladiator+sneaker=gladiaker} gibi bir terim kullanılabilir buna, yoksa daha yaratıcı bir adı var mı :))

Haftasonu bir Nike mağazasında gördüm bu ayakkabıları, uzun uzun inceledim. Sevdim mi, sevmedim mi bir türlü karar veremedim :)) Ayakta güzel de durabilir kötü de, henüz denemediğim için bilmiyorum.
Siz beğendiniz mi bu gladyatör spor ayakkabıları?

Düz Ceketten Apoletli Yeleğe Dönüşüm


(fotoğrafları nasıl çektiysem inanılmaz kötüler ama ilk halini herhalde biraz anlatıyor)

Bu ceket biraz olaylıydı :)) 
Bundan 4-5 sene önce ilk çalışmaya başladığım zamanlarda Koton' dan aldığım bir siyah ceketim vardı, bir süre unutmuştum kendisini. Geçen sene Balmain' in askeri ceketleri moda olduğunda çıkartayım dedim, düğmesi kaybolmuştu; düğmelerini yenilemeye üşendim, tekrar yerine kaldırdım.
Bu sene "Veda" filminden çıktığım gibi eve gelip bu ceketi buldum ve kollarını çıkardım. Düşündüğüm bir yere giyecektim; sonra o plan iptal oldu, bu da kaldı. Bir ay kadar da bu şekilde bekledi :)) 
En sonunda dün akşam televizyon karşısında yeleği tamamlayabildim. Düğmelerini altın sarısı düz düğmelerle değiştirdim ve keçe üzerine kordonlarla hazırladığım apoletleri diktim. Aslında tam askeri olsun diye bir omuzdan başlayıp arkaya dönen kordonlar da sarkıtacaktım ama altın sarısı çok fazla olacak diye vazgeçtim. 


not : Ceketten yeleğe döndürürken unutmamanız gereken şey ceket astarlarının her zaman bol olduğudur. Aksine yelek astarları daha dar kesilir. Bu yüzden kollarını çıkarttıktan sonra astarın arka ortasından alarak daraltmak bir çözüm olabilir. Kol ağızlarında ise en iyi çözüm pervazla dönmektir. Eğer benim gibi dönemeyecekseniz üstten ince bir dikiş atarak astarın taşmasını biraz da olsa engelleyebilirsiniz. 

Salı, Mart 23, 2010

Dört Yeni Tshirt


Yeni tshirtleri sonunda bitirebildim. Herhalde iki haftadır falan elimin altındalar ama şu bahar yorgunluğu mudur nedir beni de etkiledi, ancak bittiler. Bu sefer gelen istekler üzerine iki tane L beden var, kolye çizimli olan da bol kesim olduğu için L bedene olabilir.
Hepsini rahatça yıkayabilirsiniz. Yalnız süslemelerin zarar görmemesi için çamaşır makinenizin tül ayarında veya elde yıkamaya dikkat edin.
(inci kolye çizimli olanı burada görmüştüm, biraz daha değiştirerek yapmaya çalıştım.) 

Hepsi dükkan sayfama ve pasajıma eklendiler :

Çiçekli Çoraplar


Bulamayacağım şeyleri istemekte üstüme yoktur, şimdi de çiçekli çoraplardan (internette daha rahat bulunan adıyla floral tights) istiyorum. Ne olurdu yurdum markalarını ararken çiçekli çorap deyince karşıma, siyah üzerine yine siyah kötü çiçek desenli ince naylon çoraplardan çıkmasaydı...
Onun yerine burada bulduğum bu romantik, Renoir' ın tabloları gibi çoraplar olsaydı bulduklarım...

Son ümidim Calzedonia, kataloğunda yoktu ama mağazasında belki bulabilirim.

Pazartesi, Mart 22, 2010

Lush Big Şampuan

Daha önce bu yazımda Jumping Juniper şampuanı, bu yazımda ise Daddy-o' yu anlatmıştım.
Jumping Juniper bitince yeni bir şampuan arayışına girdim ve Lush' ın bu sefer meşhur ürünü Big adlı şampuanı aldım.


10 gündür bu şampuanı kullanıyorum, çok da memnunum, artık yorumlarımı yazabilirim. Öncelikle şampuanın yapısı ne katı ne de sıvı, bu yüzden alışması biraz zaman alabilir. İçinde deniz tuzu, yosun ve limon suyu var. Deniz tuzu oldukça kalın parçalar halinde ve eğer kabından aldığınız gibi saçınıza sürerseniz köpürtmeniz biraz zor.
Önce elinize bir parça alıp-biraz ıslatıp-elinizde köpürtüp saçınıza sürerseniz çok güzel köpürüyor. Kokusu kabından koklayınca ağır gibi gelse de saçınızda çok ferah bir koku olarak kalıyor. Lush' ın satış sitesindeki yorumlarda bu şampuanın saçı arındırdığı için sertleştirdiğinden ve taramada sıkıntı yarattığından bahsedilmiş. Saçımda şu an kat kat boya, en son da balyaj olmasına rağmen benim saçımda hiç böyle bir sıkıntı olmadı, aksine  artık saç kremi bile kullanmıyorum. Tabii saçın yapısına göre bu sonuç farklılık gösterecektir. 
Fiyatı 37.50 lira, ama oldukça az kullanmak yeterli olduğu için uzun süre dayanacağını düşünüyorum. 

Bu Haftasonu:1

Bu haftasonu biraz gezme, biraz oburluk, biraz toparlanma ve biraz da yeni üretimlere başlangıçla geçti. 


1. Şaşkınbakkal Günaydın Burger House, bence Dükkan' dan daha iyi (en azından benim damak tadıma göre), obur günler için birebir :))
2. Bu ara çizgililere fena falde taktım. Hatta cuma günü pazardan iki tane daha çizgili tunik aldım, bu da onlardan.
3. Yine kumaş çiçeklere dönüş yaptım. Bakalım inşallah bunları bitirebilirim. [Bu arada uzun zamandır ilk defa açık renk oje kullanıyorum, değişik geldi. ]
4. Bu fotoğraf hakkında sadece "sonunda" yazsam da yeter aslında. Evimizin tek adam gibi halısı olan Step halımızı şikayetlerimiz üzerine geri göndermiştik. Bir güzel temizlemişler, astarını değiştirmişler, yeni geldi. Sonunda salon eski haline geri döndü.

Cumartesi, Mart 20, 2010

Kasnak

kasnak

Tuhafiyelere gittiğimde en çok gözüme çarpan şeylerden biridir kasnaklar. Aklıma hep işlendikten sonra kasnaklarıyla duvara asılan panolar gelir. İster nakış olsun, ister boncuk olsun işleme yapmak sabır işidir, dikişe benzemez. Daha önce bu kadar sabırlı olmadığım için de kasnaklar benim için çok önemli olmadılar.
Ama bir süredir renkli taşları işlemeye takılınca bir kasnak edinmem şart oldu. Benim işlediğim parçalar çok minik olduğu için normal kasnaklar büyük geldi, miniğini sonunda buldum. Bakmayın fotoğrafta büyük gözüktüğüne, kendisinin çapı sadece 8,5 cm. 
İki çemberin birbirine tutunmasını sağlayan vidalı kanca çok nostaljik gözüküyor. Bu kasnaklardan boy boy alıp çerçeve olarak kullanmak lazım.

Cuma, Mart 19, 2010

Romantik Hırka

Bir önceki yazımda yapılışını anlattığım hırkayı bugün giydim bile. Çoğu zaman kıyafetler giyince askıdaki gibi durmuyor. Bu da üzerimdeki hali :
hirka_susleme3
not : Arkamdaki tabloyu bu yazımdan hatırlayanlar olacaktır, nişanda çekilen bir fotoğraftan annemin yaptığı nadir klasik (biraz da oryantalist) resimlerden.


EKLEME : 





Arkadaşlar, yakın zamanda hostingimi değiştirdiğim için haliyle sitemin DNS leri de değişti. Bu yüzden eğer bilgisayarınızda benim sitemden dolayı kaydedilen DNS ler eskileriyse maalesef fotoğrafları göremeyebilirsiniz. Gören arkadaşların güncellemeleri daha çabuk yapıldığı için yeni halinde sorun yaşamadılar.

Bu sorunu maalesef ben çözemiyorum. Ya bir süre güncellenmesini bekleyeceksiniz ya da kaydedilen eski DNS' leri silmek için flushdns denilen şeyi yapacaksınız. 

"Flushdns nedir" diyenler şu makaleyi okuyabilirler. 

Kendin Yap : Romantik Hırka Süsleme

Oldukça basit, sadece yarım saat süren bir süsleme yaptım dün. Hatta hırkayı da dün Migros' ta gezinirken buldum :)) (Markası MLady diye bir şey, çok da önemli değil)
hirka_susleme1


-Öncelikle kullanmak istediğim malzemeleri çıkardım : açık gri dantel ve kadife kurdele.
-Danteli dikiş makinesinde en uzun ve en gevşek ayarda dikip iki ucundan alt ipleri çekerek büzdüm ve hırkanın alt ucundan başlayıp iğneledim. Asimetrik bir görüntü istediğim için bir tarafta sadece yaka kısmına kadar getirdim.
-Danteli hırkaya makinede diktim.
-En son da kadife kurdeleden uçları uzun bir fiyonk yapıp hırkaya iğneledim ve üzerinden bu sefer elle diktim.

hirka_susleme2

Perşembe, Mart 18, 2010

Çantamın İçindekiler Mimi

Mim konusunda çok iyi olduğum söylenemez. Bazı mimleri yazmaya gerçekten üşeniyorum, sonra da üzerinden çok zaman geçmiş oluyor. Yani bir türlü zamanı tutturamıyorum.
Sevgili élla beni "çantamın içindekiler" konusunda mimlemiş. Maalesef küçük çanta kullanamıyorum ben, fotoğraflarda da göreceğiniz üzere yanımda çok şey taşıyorum çünkü. Bu ara en çok kullandığım eşimin bana doğumgünü hediyesi olan Mango çantamın içindekiler bunlar :

cantamin_icindekiler

1. İş defteri :)) Buna terziyle olan hesaplarımı, siparişleri, kargo adreslerini falan yazıyorum. Bir nevi bakkal defteri yani :))
2. Ajanda (Marie Claire vermişti :))
3. Araba anahtarı
4. Ev anahtarı (Nazo' nun anahtarlıklarından)
5. Eyüp Sabri Tuncer antibakteriyel jel
6. Neutrogena el kremi (başka kremler bu kadar etkili değil)
7. Ruhsat
8. Blistex med plus Dudak Kremi (dudaklarım çok kuru olduğu için bunu da tek geçiyorum)
9. Bijan Nude Parfüm (Bu yazımdan hatırlarsınız, strawberry' den çok ucuza almıştım. Çok temiz kokuyor)
10. Cüzdan (tabii ki leopar :)) Accessorize' dan almıştım yazın)
11. Cep telefonu ( Ericsson' un son  destekçisi olduğumu yazmıştım )
12. Makyaj çantası ( strawberry' nin hediyesi)
13. Fotoğraf makinesi çantası (yedek şarjlı piller ile)
14. Güneş Gözlüğü ( Ray-ban modeli ama Mango aslında. Kabı sanırım başka çantada)

Bitmeyenler


Bu ara niyeyse yeni bir şey bitiremiyorum.
Kaç parçayı beğenmeyip bir kenara attığımı hatırlamıyorum bile. 
Geriye sadece bunlar kaldı, inşallah bunları da bir kenara atmam.

Çarşamba, Mart 17, 2010

Dikişte Kalıp Düzenlemesi : Pembe Fırfırlı Ceketteki Fırfır Yapımı

Pembe fırfırlı ceketi dikerken ön parça kalıbında değişiklik yaptığımı yazmıştım. Kalıpları nasıl değiştirdiğimle ilgili birçok mail aldığım için bunu örnek olarak anlatmak istedim. Kalıplarla oynamak zor bir şey değil, sadece nasıl bir sonuç istediğinize baştan karar verip ona göre çalışma yapmanız gerekiyor. Böylece istediğiniz gibi eklemeler veya çıkartmalar yapabilir, farklı modellere çevirebilirsiniz. Üstelik en basit kalıplar yeterli olacaktır.

ön not : Eğer bulabilirseniz bu uyarlama için penssiz kalıp çok daha kolay olacaktır, daha az parçayla uğraşırsınız.


Salı, Mart 16, 2010

Burda Nisan Sayısında Bej


Sevgili vintage duygular bu yazısında Burda nisan sayısındaki modellerden bahsetmişti. O zaman niyeyse açılmıyordu bende ileriki sayı. Ama artık görebiliyorum :))
Plili pantolon ve şort aynı kalıp gibi gözüküyor, belki pantolonun paçasını biraz daha dar kullanıp havuç pantolona dönüştürebilirim. Etek ise fiyongundan dolayı vintage duygular' ın olduğu gibi benim de favorim.

BTurk Osmanlı Tshirtleri


Online alışveriş sitelerinde gezinirken modaelinizde.com' da bu tshirtleri buldum, siyah olan 3. Selim tshirtünün fiyatı 9.90 TL, beyaz üzerine rakkas çizimli tshirtün fiyatı ise 19.90 TL' ye inmiş. (Geçen senenin ürünleri olduğu için sanırım) Hem de bu ürünler aynı gün kargolanıyormuş.
Şimdi ben kararsız kaldım, siyahı mı alsam beyazı mı...

Pembe Fırfırlı Ceket

Bu yazımdaki fırfırlı cekete fena halde takılınca kendim bir benzerini diktim. 
Bu benim ilk yardımsız bitirdiğim ceket olma özelliğini taşıyor. Bu mantomu da tamamen kendim dikmiştim ama doğru yöntemlerle yapmadığımdan maalesef yeteri kadar iyi olmamıştı. Sonraki ceket-manto tarzı kıyafetlerde de gövdeyi dikip astarlanması için terzimden yardım aldım. Bu arada belki çoğu kişi bilmiyordur, genelde terziye gideceğim zamanı uzun tutup orada vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Oturup nasıl diktiklerini izliyorum. Kitaplar, Burda dergilerindeki anlatımlar maalesef hiç yeterli olmadığından, ben izleyerek öğreniyorum.
Bu öğrendiklerimle ceket dikimini çözdüm, tabii şimdilik yakasız ceket :))
pembe_firfirli_ceket1

Kumaşlar : Pembe hafif likralı kanvas, astar olarak pembe üzerine kahverengi çiçekli hafif likralı koton. (fırfırlara astar olarak polyester kumaş)
Kalıp : Burda 02.2010 sayısı 108 nolu model
Kalıpta Değişiklikler : Cepler yapılmadı, süsler yapılmadı. 
Ön parçaya fırfır eklendi.

Ön parçaya fırfırı kalıpta değişiklik yaparak ekledim, en kısa sürede fotoğraflarıyla anlatacağım.

pembe_firfirli_ceket2

Pazartesi, Mart 15, 2010

Ghetto' da Aşkın Nur Yengi ve Pembe Ceket :)

Cuma akşamı bir önceki yazımdaki arkadaşımın doğumgününü kutlamak için Ghetto' daydık. Yemek boyunca çok güzel 90' lardan ve daha eskilerden Türkçe müzikler çalındı. Türkçe müzik seven ama dışarıda pek de tercih etmeyen biri olarak beni bile coşturdu müzikler diyebilirim.
Programın asıl bombası ise ilerleyen saatlerde Aşkın Nur Yengi' nin sahne almasıydı. Bizim jenerasyon için Aşkın Nur Yengi' nin bilinen şarkı sayısı oldukça fazlaymış, onu gördüm. Konser boyunca söylediği şarkılardan sözlerinin tamamını bilmediğim şarkı yok gibiydi. O meşhur şişe çalma hareketini de yaptı, ah 90 lar :))
fusya_pembe_ceket2

Bu yazımda haykırdığım "pembe ceket" i yazıdan birkaç gün sonra Forever New' da bulmuştum. (Hatta geçen gün Nil de bu yazısında aynı ceketten giymişti.) Benim çok detaylı tam fotoğrafım yok maalesef. Kıyafetim beyaz kolsuz tshirt üzerine kendi boyadığım siyah tunik tshirt ve altına siyah jeanden ibaret. [Bu boyama tshirtte de akrilik boya kullanmıştım; kaç kez yıkandığını hatırlamıyorum, boyalarda en ufak bir hasar yok]
Siyah küpeler ise bu yazımdaki arkası kırık küpeler, sıcak silikon ve küpe klipsiyle hayata döndüler :))

fusya_pembe_ceket1

Cumartesi, Mart 13, 2010

Tshirt Süsleme : Hediye Hamile Tshirt

Dün akşam yakın bir arkadaşımın doğumgününü kutlamak için toplandık. Benim güzel arkadaşım üç ay sonra hayırlısıyla bir prenses dünyaya getireceği için ona bir hamile tshirtü yapmak istedim. (Daha önce bu yazımda ilk yaptığım hamile tshirtünden bahsetmiştim.)
hamile_tshirt
Önce pembe patikler çizip üzerine "princess is coming" yazdım ve yakasına tül ve bebek temalı aksesuarlar (bunlar düğme olarak satılıyor) kullanarak süsleme yaptım. Tshirt kendinden robadan lastikli olduğu için sanırım giyerken de rahat edecek. Ben bile heyecanla prensesi bekliyorum, onların heyecanını düşünemiyorum bile...

not: çizim ve yazı için akrilik boya kullandım, daha önce akrilik boya ile ilgili yazdığım yazıyı buradan ve yine akrilik boya ile yaptığım tshirt üzerine boyamayı buradan okuyabilirsiniz.

Cuma, Mart 12, 2010

Woz' lar yine Markafoni' de


Woz maceramı bu ve bu yazımdan hatırlayanlar olacaktır. Bugün markafoni' de daha da ucuz fiyattan satışı başladı. Mailime numara ile ilgili sorular gelince bir yazı yazmak istedim.

Ben açık ayakkabıda 38, kapalı ayakkabı-çizme-spor ayakkabıda 39 giyiyorum. 
Woz' ları 40 numara aldım.

Bu şekilde kendinize olacak numarayı daha rahat anlayacağınızı düşünüyorum.
Son olarak da markafoni davetiyesi isteyen mail adresini yorum olarak yazabilir veya bana mail atabilir veya buradan direkt üye olabilir.

Güllü Kolye ve Sarmal Kolye

Bu aralar yeni şeyler deniyorum ama henüz hiçbirini tam olarak bitiremediğim için paylaşamıyorum. Ama az kaldı, yeni parçalar gelecek. Bunun yanı sıra daha önce yaptığım ürünlerden siparişler de geliyor, geçen gün bu ikisini bitirdim ve sahiplerine ulaştırdım.

Biri, pembe-mavi güllü kolye. Geçen sene mayıs ayında yapmışım bunlardan ilk olarak hala da arada yapıyorum.
İkincisi ise, siyah-kırmızı-gri sarmal kolye. Bundan da kasım ayında yapmıştım ilk olarak.

Perşembe, Mart 11, 2010

Pembe Keçe ve Degrade Saçakla Sweatshirt Süsleme

pembe_degrade_sacak1
Birkaç ay önce Peros' tan düz gri yarasa kollu bir sweatshirt almıştım. Sade haliyle giyiyordum ama sıkıldım :))
Önce keçeden üçgen bir şekil kestim ve iki kenarına pembe degrade saçak diktim. Sonra keçenin üzerini büyük mat beyaz payetlerle süsledim.
Sweatshirte önce saçağın üzerinden elde diktim, boş kalan düz kenara ise sık ayarlı zigzag dikiş yaptım. (dikiş uzunluğu 0 ile 1 arasında) Nasılsa bütün malzemeler yıkanabileceği için bu seferkini sabitlemek istedim.
Model yarasa kol olduğu için maalesef çok düzgün durmuyor, normal takma kollu bir giyside sanırım daha düzgün duracaktı.

pembe_degrade_sacak2

İstanbul Moda Akademisi Tanıtım Günleri

Dün Biluncum' la İstanbul Moda Akademisi' nin tanıtım günündeydik. Biraz geç kalsak da seminere yetiştik. Başta bir video gösterimi vardı, İMA öğrencileri ve mezunları aldıkları eğitimi anlattılar. Aynı şekilde eğitimciler de genel olarak eğitimleri hakkında bilgi verdiler.
Sonra Dice Kayek markasının yaratıcılarından Ece Ege bir konuşma yapıp soruları yanıtladı, konuşmasından kısa kısa notlar aldım:
- İşin tekniğini bilmiyorsanız ne kadar kreatif olursanız olun kendinizi anlatabilmeniz çok zor
- Burada eğitim görürken staj yapma imkanınız oluyor, ki bu çevre edinmek açısından çok önemli. Kendi işinizi kursanız bile çevre şart.
- Moda yönetimi/fashion management Türkiye' de açığı olan bir dal, bunun için illa tasarım kökenli olmanız gerekmiyor ama moda görüşünüzün olması gerekiyor.

Seminer bittikten sonra herkesi ilgilendiği bölüme göre ayrı odalara aldılar. Bunlar tam zamanlı/yarı zamanlı diye de ayrılıyor. Odalarda da eğitimin içeriği anlatıldı.
Genel olarak ikisi Moda Portfolyosu Hazırlık Programı (biri 3 aylık-Nisan' da başlıyor, diğeri 9 aylık-Ekim' de başlıyor) olmak üzere beş ayrı eğitim programları var. Bilgi için buraya bakabilirsiniz. Eğer 2 yıllık olan Moda Tasarımı ve Teknolojisi Sertifika Programını almak istiyorsanız ve daha önce bu konuda eğitim almadıysanız Moda Portfolyosu Hazırlık Programı denilen eğitimi alıp portfolyonuzu hazırlamalısınız. Yani aslında iki aşamalı bir eğitim var. 
Veya 1 yıllık Sanat ve Tasarım Hazırlık Programını sıfırdan alabilirsiniz, onda portfolyo şartı yok. Bu arada 1 ve 2 yıllık programlarda İngilizce dersler de olduğu için belli bir İngilizce seviyesi istiyorlar.
Bir de İstanbul Moda Akademisi, İngiltere' nin ünlü moda okulu London College of Fashion tarafından akredite edilen tek Türk Moda Okulu olma özelliğini taşıyor.



İMA Tanıtım günlerine gelenlerin büyük kısmı 18 yaş ve altı lise öğrencileriydi. Çoğu ne yapacağını bilmez şekilde ve bu eğitimin değerinin henüz farkında değiller. Bizim yaşlardakiler ve daha büyükler (çok azlardı) ise çok daha dikkatlilerdi. Benim bu tanıtıma gitme sebebim tamamen meraktı bir de belki kendimi geliştirmem için bir eğitim alabilir miyim diye araştırmaya gitmiştim. Ama fiyatlar benim için çok pahalı maalesef.
Ece Ege' nin konuşmasında şunu farkettim ki benim yapmaya çalıştığım şey aslında minik boyutta bir moda endüstrisi. Tek farkı her şeyi tek başıma yapmaya çalışıyor olmam. Yine de moda endüstrisini, tasarım ve üretim sürecini yaşayarak biraz da olsa anlamışım. Gerçi daha kırk değil yüz fırın ekmek yemem gerekiyor. Yine de semineri dinlemenin bile bana çok şey kattığını düşünüyorum. 

İstanbul Moda Akademisi ile ilgili bütün bilgilere http://istanbulmodaakademisi.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Çarşamba, Mart 10, 2010

Zara' da Havuç Pantolonlar

Bu pantolonlardan ne çok bahsettim değil mi, 
sanırım bir süre daha benim gündemimde kalacaklar.
Bir önceki yazıma gelen yorumlarda Zara' da bu tarz pantolonların olduğundan bahsedilmişti. Bunu üzerine gidip ufak çaplı bir araştırma yaptım. 
Genel olarak bu tarz pantolonların ince bel+geniş basen+kalın üst bacak üçlüsüne sahip vücut tiplerinde iyi durduğunu düşünüyorum. Çünkü plilerle basen kısmı bol tutuluyor ve paçaya doğru daralan bir bacak kesimi var. Eminim, düşük belin yakıştığı insan sayısından daha fazla kişiye bu pantolon tipi yakışacaktır. Yalnız mutlaka yüksek topuklularla giyilmeli, kısa topuklu veya düz ayakkabılar ile denemeyin bence.
Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi aslında tek çeşit değil bu havuç pantolonlar. Kiminin beli iyice yüksek (bej), kimi kanvas kumaştan daha spor (haki, beyaz), kimi kumaş kalitesiyle daha zarif (gri) kimi ise her ortama uyum sağlayabilecek tarzda (krem).



Zara' da havuç pantolon fiyatları 69.99-99.99 lira arasında değişiyor.
Ben tabii ki en riskli modeli denedim :)) En yüksek belli olanı. Benim için bile fazla yüksek bunun beli, bir de kalça kesimi fazla düz. Bu da istediğim gibi değil maalesef. Sanırım aylar önce benim başlayıp terzimin tamamladığı gri havuç pantolonun kalıbını biraz modifiye edip tarçın rengi bir pantolon dikeceğim.

Yaratıcı Blogger Ödülü


Sevgili zetfashion, alışveriş cini ,vintage peonyZüleyha ve moda sanattır beni yaratıcı blogger ödülüne layık görmüşler. 
Daha önce bu yazımda kendimle ilgili 7 şeyi yazdığım için tekrarlamıyorum.

Beni okuyan herkese gitsin bu ödül :))

Salı, Mart 09, 2010

İpekyol Yeni Sezon

Dün twitter' da modacadısı İpekyol Lookbok' u paylaştığından beri gidip gelip bakıyorum. Renkler ve çekimler o kadar güzel ki insan kendini bahar gününde hissediyor.
Eğer siz de bu kasvetli havadan sıkıldıysanız buyrun benim kırptıklarıma :
Özellikle fırfırlı ceket açık ara favorim 

Kozmetik : Yeni Rujlar

Önce Strawberry alışverişim rekor kırarak 4 günde geldi, sonra Kadınlar Günü bahanesiyle yapılan %50 Gratis indiriminden parçalar aldım. Strawberry' den Elizabeth Arden fondöten, Jane Iredale dörtlü krem far ve YSL Rouge Volupte ruj almıştım. Gratis' ten iki far ve iki ruj alınca birden ruj bolluğu yaşandı :))
Özellikle uygun fiyatlı fuşya rengi ruj arayanlar için Pastel' inkini tavsiye ediyorum.


- Golden Rose 90 : Günlük kullanılabilecek, sürümü kolay açık turuncu tonlu
- Pastel 26 : Güzel bir fuşya. Bu rengi çok seviyorum ama mutlaka nemlendirici olması gerekiyor yoksa böyle baskın renkler kuru dudaklarda facia yaratıyor.
- YSL Rouge Volupte : Daha önce 14 numarasını almıştım, yine indirime girince 18 numarasını da aldım. Bu ruj bence efsane, inanılmaz kremsi hatta yağlı -ki bu kuru dudaklar için çok iyi bir şey- Ama bu kadar yağlı olduğu için sürümü zor, ben de zaten baya yamuk sürmüşüm.
Bu serinin açık renkleri eminim çok daha kullanışlıdır. Ama strawberry bir türlü açık renklerini getirmiyor.

Pazartesi, Mart 08, 2010

Hosting İşleri ve Siteyi Tamamen Taşıma

Bir süredir aklımda olan ama bir türlü elimin gitmediği sınırsız hostingimden kurtulma ve eski blogdaki (www.lacheen.org) 2008 tarihli yazıların tümünü de buraya taşıma işlerini sonunda bitirdim. Neyse ki siz farkında bile olmadan bugün itibariyle yeni hostingden çalışmaya başladı. Aslında blogger kullandığım için hostinge ihtiyacım yok ama wordpressli zamanlarımdan beri sitedeki fotoğraflarımı ftp' de saklamayı tercih ediyorum. Bunun yerine flickr da kullananlar var, ki bazen ben de oraya atıyorum, ama eski yazılarımın fotoğrafları ftp de olduğu için kendime yeni bir iş çıkarmak istemedim. 
Eski sınırsız hostingim wordpress kullanırken bile bana yetmiyordu, blogger' a geçince ise gereksiz oldu. Ben de paşa paşa ondan da önceki hosting şirketine döndüm. Hem o kadar para vermedim, hem de iki iş yapmaktan kurtuldum.
www.lacheen.org artık tamamen boş, eğer girerseniz bugün alelacele hazırladığım bu kuşlar sizi www.lacintenel.com ve sanal dükkan sayfam olan www.dukkan.lacheen.org' a yönlendirecekler :=)

EKLEME : Yarına kadar bazı fotoğraflarda sorun olabilir...



Saks Mavi Manto, Polonezköy ve Pentax




not : üstteki fotoğrafta elimdeki iki çantanın birini fotoğraf makinesi çantası olarak kullanmıştık :))

Bu yazımda bahsettiğim saks mavisi mantoyu astarı için terziye götürmüştüm. Bir süre mantom orada mahsur kaldıktan sonra teslim alabildim ama bu sefer de kalın manto için havalar fazla sıcaktı. 
Pazar günü hava güneşli ama soğuk olunca mantomu giyebildim. İyi ki de giymişim, Polonezköy' de dağ-bayır gezerken çok iyi oldu :) Kıyafetimde çok başka detay yok, aslolan saks mavi mantom... Woz çizmeler çamurlu yollarda iyiydi, bunun dışında saks maviyle fuşyanın uyumunu da sevdim.



Mavi manto da önemli değil, olayımız Pentax! 
Eşimin ailesinde bir Pentax var (SLR) genelde yazın kullanma fırsatımız oluyor ama bu sefer haftasonu bizdeydi bu güzellik. Fotoğraf makinesi güzel olunca da fazla bir şey yapmaya gerek kalmıyor; biraz renk, doğa, bir de fotoğraf çekecek eş yeterli oluyor. 
Ben bu fotoğraf makinesine hayranım...