Bu haftasonu İstanbul' a en yakın kayak merkezine yani Kartepe' ye gittik. Baştan söyleyeyim bu sevgililer günü tatili falan değildi, iki ayrı gruptan iki arkadaşımızın doğumgününü kutlamak için oradaydık. Zaten doğumgünlerine ve yıldönümlerine daha çok önem veririm.
Cumartesi öğleden sonra yola çıktık ve canım arkadaşımın ailesinin Maşukiye' deki evine yerleştik. Maşukiye oldukça şirin bir yer, üstelik Kartepe' ye sadece 18 km. uzaklıkta. Kaldığımız ev ise rahmetli olan anneanne ve dedenin anılarıyla dolu eski bir yer. Ben de bütün aile büyüklerimi kaybettiğim için biraz duygusallaştım diyebilirim. Evin eski aplik ve avizeleri, şöminenin üzerinde fotoğraflar, rafın ferforjesine geçirilmiş rahmetli dedenin bastonu, her şey çok nostaljikti.
Akşam ilk önce evde bizim gruptaki arkadaşımızın doğumgününü kutladık, özel hazırlanmış Cupcake' lerle hem de. Genelde bu tarz cupcake' ler evde yapılmadığı sürece görüntüsü güzel olsa da lezzeti olmaz ama bunlar çok da lezzetliydi. Kavacık/Beykoz tarafında bir yere yaptırıldığını biliyorum ama adını hatırlayamadım, öğrenirsem paylaşırım.
Bu minik kutlamadan sonra da gece Kartepe' deki otele diğer arkadaşımızın doğumgününü kutlamaya çıktık. Orada da sucuk partisi vardı ama cupcakelerin üzerine pek de olmadı açıkçası :) Gece geç saatte de Maşukiye' ye döndük.
Pazar günü ise sabahtan Kartepe' ye çıktık yine. Maalesef bir önceki gün yağan yağmur sebebiyle kar hiç iyi değildi, bizim kayakçıların biraz moralleri bozuldu tabii. Ama yine de çıkıp kaydılar. Ben bu seferlik grubumuzdaki canım hamile arkadaşıma eşlik etmekle kaldım yani kaymadım. Zaten kayakla çok aram yok (hiçbir sporla olmadığı gibi :)), ayağımdan dolayı bir-iki saat ancak kayabiliyorum, kar da iyi olmayınca hiç riske atmadım.
Kartepe pistleri hep öyle mi bilmiyorum ama mesire yeri gibiydi niyeyse. Boardcular kayakçılar vızır vızır geçerken insanlar pistlerde yürüyüş yapıyorlardı. Oradaki oturma yerlerine gelip insanları izlemek tabii ki keyifli ama piste inmek herkes için tehlike yaratıyor bence. Nitekim bizimkiler (ki aralarında senelerdir kayanlar da var) birkaç kişiye çarpmaktan zor kurtulmuşlar.
Bu aralar hava da elverirse Kartalkaya programı olabilirmiş, o zaman kayarım herhalde diye düşünüyorum.