Cumartesi, Mayıs 30, 2009

Boyama Tshirtler devam ediyor



Satılan tshirtlerin yerine yenilerini yapmaya başladım bile.

Araba temalı olanlarda sıra VosVos Aşkı' nda. Ondan sonra iki Mini Aşkı daha var. Tabi ki aynı olmayacaklar.

Klasik amerikanlara da geçebilirim :))

Kullandığım boyaların bir çeşidi bu markörler, kumaş için özeldir, Edding 4500 Textile Marker dır. Nezih gibi büyük kırtasiyelerde satılıyor.

Siyah Tulum

Aslında bu öyle özel bir kıyafet değil.Tek özelliği çok önce aldığım siyah tulumu ilk kez giymem. Tabi ki topukluyla daha iyi olurdu ama akşam bir kahve içmeye çıkarken rahat olmak istedim.



Zaten tacım herşeyi kurtarıyor.

Siyah Tulum - Kadıköy Cuma Pazarı

Jean Ceket -Only (kısaltılmış)

Leopar Babet - Peacocks

Kemer - Mango

Çanta - Koton

Siyah Tüllü ve Dantelli Taç - Bilun Design

Cuma, Mayıs 29, 2009

Pazartesi Günü TurkMax'dayız



Güzel bir haberim var...

Pazartesi günü Bilun' cumla beraber Türkmax' da Hülya Aydın'ın programına konuk oluyoruz. Bekleriz...

Ekleme :

Bazı siparişler ve maillerde önümüzdeki hafta için buralarda olamayacağımı söylemiştim. Şimdilik ertelenmiş gözüküyor ama kesin olarak da belli değil. Pazartesi belli olacak.

Little Big Planet ve Sack Boy

Benim için en güzel oyunlar platform oyunlarıdır. Game Gear' da Sonic, Nintendo'da Mario oynamışlığım vardır. PlayStation'da ise araba yarışlarından sonra oynayabildiğim ve zevk aldığım tek oyun Little Big Planet. Puan toplamak esaslı olsa da, çok daha eğlenceli tarafları var. Puandan başka sticker veya kostüm topluyorsunuz. Böylece istediğiniz zaman değiştirebileceğiniz bir sürü kostümünüz oluyor. Sadece kostüm de değil şapkalar, saç modelleri ve bilumum aksesuar.

Little Big Planet' a ilk başladığınızda -Hollywood filmlerinin başında konuşan adam sesli- biri size oyunu nasıl oynayacağınızı, nelerle karşılaşacağınızı anlatıyor. Tabi ki İngilizce ama o kadar tane tane anlatıyor ki, biraz biliyorsanız bile mutlaka anlıyorsunuz. Bu anlatımla beraber birkaç deneme oyunu oynuyorsunuz. Bunlarda nasıl koşulur, zıplanır gibi şeyleri öğretiyor. Bu alıştırma kısımlarından sonra asıl oyuna geçiyorsunuz.

Etaplar farklı ülkelerde geçiyor ve her ülkeye ait değişik detaylar görüyorsunuz. Benim en sevdiğim bölüm olan kostümler de her ülkeye göre farklılık gösteriyor. Afrika'dayken aslandan bir kafa, Japonya'dayken kimono giyebiliyorsunuz. Tamamen eğlencelik tabi bunlar.

Oyunun bir güzel tarafı daha var o da iki kişi oynadığınızda birbirinize rakip değil takım olarak oynuyorsunuz. Oyunun bazı bölümlerinde birbirinizi çekip götürmeniz, biriniz bir kapıyı tutarken diğerinin geçmesi gerekiyor. 

www.yahoyt.com daki bu yazı sanırım benim neden bu oyunu sevdiğimi daha iyi anlatacaktır.
Parlak temel renkler, basit ama cazip biçimler, oyunu biraz çocuksu gösteriyor. Ama, küçüklüğünde kumaş artığından yapılmış bez bebekle ya da aslında oyuncak olmayan boş şişe, kutu, battaniye gibi eşyalarla oynamış herkese sempatik gelecektir fikrindeyiz.

Oyunda, çoğu şey özelleştirilebiliyor. Oyuna başlanan ve ayarların yapıldığı alan olan “Pod”, aynı zamanda kullanıcının kendine ait “gizli kulüp evi”. Oyunun platform-bulmaca kısmında toplanan eşyalar ve çıkartmalarla bu alan süslenebiliyor. Oyunda, içi PlayStation Eye kamerasıyla resmi çekilecek objelerle doldurulabilen boş çıkartmalar da toplanıyor. Oynanan çuvalcık karakterin, yapıldığı kumaştan taktığı aksesuarlara kadar her şeyi özelleştirilebiliyor.

Eğer oyunu oynamadan da bu bizim eski Ayşegül serisini giydirme işini yapmak isterseniz http://mysackboy.littlebigplanet.com/ adresine girip kendi Sack Boy larınızı oluşturabilirsiniz. Bunlar benimkiler, nasıl olmuşlar :

Perşembe, Mayıs 28, 2009

Plastik Kayışlı Renkli Saat



Uzun zamandır plastik kayışlı renkli bir saat arıyordum, pembe olması tercih sebebimdi. Swatch' da bir tane beğendim ama fiyatı çok pahalı geldi (215 kadar) ve vazgeçtim. Bugün haftalardır bakmadığım Markafoni'ye bakarken Momentus saatlerinde pembe bir plastik kayışlı saat gördüm.

Yine kararsız kaldım, alsam mı almasam mı...

Bu arada Markafoni' ye ilk açıldığından beri üyeyim ama bir türlü alışveriş yapmak kısmet olmadı.

Rock Jean

Her ne kadar çoğu zaman romantik giyinmeyi sevsem de bazen rock tarafım da ortaya çıkabiliyor. İşte o anlardan birinde, yaklaşık bir buçuk ay önce siyah Mango jean imi maket bıçağıyla parçalamıştım. Sonra beğenmeyip kenara koymuştum. Geçen hafta koyduğum yerden çıkarıp önce zımparaladım, yetmedi çamaşır suyu seansına geçtim. Bu sefer leke leke bir görüntü istediğim için çamaşır suyunu gezdirip kendi halinde küvette dinlenmeye bıraktım. Bir saat geçti gittim baktım açılma falan yok, biraz daha çamaşır suyu döktüm. Bir saat daha bekledim, çok hafif bir açılma vardı nasıl bir kumaşsa artık... Umutsuzca çamaşır makinesine attım 30 derecede en yüksek devirde çalıştırdım. Deterjandan sonra biraz çamaşır suyu da makineye koydum.



Çamaşır makinesinin yıkadığı yarım saatin sonunda gözlerime inanamadım, beyazlamıştı! Üstelik yırttığım yerler de yıpranmıştı. Tabi bunlar iyi şeyler :))

Ön cep kenarlarına ve arka cebe birkaç metal tırnaklı süs taktım ve bitirdim.

Daha önce bu yazımda jean taşlama aşamalarını yazmıştım.


 


[ad#yatay-yazilar-arasi]

Çarşamba, Mayıs 27, 2009

Miss Kalp Tshirt

Missred önerir de ben yapmaz mıyım :))

Bu arada aslında onun önerdiği tamamen farklı birşeymiş fotoğrafını gönderdi ama tshirt üzerine şifon kalpler deyince aklıma ilk bu geldi :



Birazdan dükkana ekliyorum.

Fikir için tekrar teşekkürler Miss Red...
[ad#yatay-yazilar-arasi]

Bu Tshirtler yeni çıktı...

Günlerdir uğraştığım ilk tshirt serisini bitirdim. Aklımda birkaç model daha var onları da yaptıkça ekleyeceğim.



Bu tshirtlerin hepsinden sadece birer tane olacak çünkü çoğu el boyaması, herşeyini ben çizip yapıyorum. Eklenecek yeni malzemelerle daha farklı şeyler yapmayı planlıyorum. İlk 4 tshirt üm şunlar : 


- Mini Aşkı : Araba severler için... En şirin araba, Mini...



- Ayakkabı Aşkı : Hiçbir zaman yeteri kadar ayakkabımız yoktur (a girl can never have too many shoes)

- Püskül Aşkı : Upuzuuuunn püsküllü.

- Fiyonk Aşkı : Beyaz-lacivert ve kırmızı

Hepsi Dükkan' a eklendi, detaylarına bakabilirsiniz. Hepsi hazır ve sadece birer adet.

Salı, Mayıs 26, 2009

Güllü Kolyeler Dükkanda

 

 

Büyük fotoğraflar için üzerine tıklayın.
Güllü kolyeler dükkana eklenmiştir. Buradan bakabilirsiniz.

 

Vintage Çanta Kalpak Elbise

Daha önce yazmıştım, annemler İstanbul'dan taşınıyorlar. Bodrum'a yerleşecekler. (Baba tarafımdan bir kısım akraba orada)

Bodrum'daki evler de inanılmaz küçük olduğu için annemin bir sürü eşyasının bir kısmı verilmek bir kısmı da atılmak için ayıklandı. Verilenler arasında en istekli tabi ki benim. Özellikle konu kıyafetler, çantalar olunca. Bir de ayakkabı numaralarımız uysaydı...



Bu çantaların neredeyse hepsi 80 lerden kalma. Üstteki siyah portföy, inci beyazı portföy ve yılan derisi torba çantayı annem özel olarak o zamanların en iyi ayakkabı-çantacısı Erol'a yaptırmış. Hala Osmanbey-Nişantaşı' nda tutunmaya çalışıyor Erol, bir dönemin en sükseli modellerinin bulunduğu bir mağazanın adının dahi çok az geçmesi ne kadar acı değil mi...

Diğer kahverengi çanta ise vintage bir Ferre, İtalya'dan almış annem. O zamanlar rakamlar ya daha ulaşılabilirmiş ya da gelirler daha yüksekmiş bilmiyorum.

Kalpaklar ise anne tarafımın köklerinin bulunduğu Rusya'dan. Aslında Ukrayna hatta Kırım desem daha iyi olacak. Takar mıyım bilmiyorum ama güzel hatıra oldukları kesin.



Bu elbise ise annemin 85 yılında falan kuzenimin sünnet düğününe diktiği straplez, lale etekli bir model. Kumaşı pamuk saten gibi, üst kısmında tül üzerine kadife motifler ve inciler işlemiş. İçine balen bile yerleştirmiş. Tabi durmaktan ya kararmışlar ya da katlanıp bükülmüşler, değişecek onlar.

Bu elbisenin atılmasına göz yumamazdım tabi ki. Yalnız küçük bir sorun var, bu elbiseyi bir düğüne giymeyi planlıyorum ama düğünlere kesinlikle beyaz, krem gibi renklerin ne olursa olsun giyilmemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Bence geline yapılabilecek en büyük saygısızlık. O gün için beyaz geline ait olmalı.

Bu yüzden de bu elbiseyi profesyonel birine boyatmak istiyorum, hiç böyle bir işlem yaptıran var mı? Ve Anadolu yakasında böyle bir yer tavsiye edebilecek olan?

Pazartesi, Mayıs 25, 2009

Yeni Listeleme



Yine çok uygun fiyatlara

  • bir adet giyilmemiş kendi diktiğim elbiseyi,

  • bir adet bir kere giyilmiş siyah Zara elbiseyi,

  • 2 adet de hiç giyilmemiş parmak arası bootie yi listeledim.


Buradan bakabilirsiniz. {Önümüzdeki hafta burada olmama ihtimalimden dolayı listeleme sadece 3 günlüktür.}

Asimetrik Saç ve Renkli Makyaj


Dünkü düğüne giderken asimetrik elbiseye asimetrik saç yaptırmak istedim. Biraz 80ler tarzı birşey aklımdaydı, tabi modernize edilmiş haliyle. (perma değil :)) ) Bir tarafı geriye taranmış, geri kalan kısımlar dalgalı olacak şekilde bir saç isteğiyle gittim. Kuaföre anlattım, oturdum koltuğa. Adam saçımı tararken geriye taranacak kısmı örerek mi yapsa diye geçiriyordum aklımdan, 5 dakika sonra ben birşey demeden adam örmeye başlamıştı. Genelde kuaförde çok konuşmam, baştan istediğimi anlatır otururum. Bence ona bırakmak lazım biraz, daha iyi şeyler ortaya çıkıyor.

Örgüyü bitirdikten sonra geri kalan kısma maşa yapıldı. Karıştırıp hafif daxla dağıtıldı.

Makyaj için ise renkli birşey olsun istedim. Inglot sarı farımı ve pembeli-morlu olan üçlü farı kullandım. Göz pınarına sarıyla başladım, ortaya koyu pembe ve en uca mor sürerek birbirlerine yedirdim. Gözümün üstüne ıslak fırçayla mor farı eyeliner olarak kullandım,  altına ise yeşil far sürdüm. Rimel de sürünce göz makyajı tamamlandı. Gözde bu kadar renk kullanınca dudaklara sadece açık renk parlatıcı sürdüm.  Bu arada Inglot'tan aldığım far bazını da kullandım bu sefer. Gece eve döndüğümde o kadar renk far sürdüğüm gibi duruyordu.


Evden çıkmadan yarım saat önce de takılara bakınırken uzun bir küpe aradım, bulamadım. Hemen oturdum evdeki malzemelerden bir tane yaptım. Tabi ki tek olarak taktım, tek küpe modası geri dönsün!

Haki ve Fuşya Elbise

Dikerken fotoğrafını yayınladığım haki ve fuşya elbisemi dün katıldığımız düğüne giydim. Çiftin şansına hava çok güzeldi, deniz kenarında olan düğün mekanında herkes rahatça oturabildi.



Elbise hem giyim hem de dikiş açısından çok rahat bir elbise oldu. Haki yeşil saten kumaş likralı olduğu için (F'ye teşekkürler) fermuar kullanmadım. Elbiseyi çift kat kumaştan dikip hazırladım böylece çok temiz bitti. Boş olan omuza fuşya bir bant atıp yaptığım obi kemerin içinden geçirdim. Bağlamasını hareketlendirmek için de bir şerit daha ekledim. Yandan bağlamalar ve çapraz bant bana biraz Ninjaları hatırlatsa da elbisemi çok severek giydim.

Altına bej ShoeTek ayakkabılarımı giydim, aynı renk şal ve kendi üretimim olan portföy çanta kullandım.

İstek Pazartesi:Kolay plaj Kıyafetleri

Biyocumun sorusunu cevaplamak için birkaç gündür araştırıyordum. Aslında o tülbentle yapılabilecek kıyafet örnekleri istemişti, benim bulduklarım her türlü kumaşla yapılabilir. Aslında aklıma bir-iki model daha geliyor vakit bulur yaparsam onları da yayınlarım.

Bulduğum modellerin ilki 1989 yılı, diğeri 2007 yılı Burda'sından :

Cumartesi, Mayıs 23, 2009

Azıcık Boyfriend Jean

Öncelikle jean almak benim için en zor şeydir. Çünkü genel olarak Jean markaları (Zara ve Mango da dahil) sanırım düz hatlı insanlara göre üretiyorlar. Ben yuvarlak hatlıyım. Bu yüzden 38 beden giydiğimde basenden yukarı çıkaramam, 40 beden giydiğimde ise beli çok bol olur. Her mağazadaki tezgahtar da sözleşmiş gibi "iki pens attırırsınız, olur" der. Olur da o artık jean den başka herşeye benzer, yok canım kalsın der çıkarım.

Bir Diesel'in birkaç modeli bir de Little Big kalıpları bana daha iyi oluyor.

Boyfriend jean ile ilgili okudum, mağazalara baktım bir türlü istediğimi bulamadım. Sonra hiç aklıma gelmeyen bir yerde Fornarina'da tam aradığım modeli buldum. Tam olarak Boyfriend Jean değil tabi, ama bel kısmının düşük olmaması, kıvrık paçalı kullanabilme olanağı (paçanın içine ek dönülmüş) ve kendinden hafif yırtık olması beni cezbetti.



Leopar Üst - LaCheen

Boyfriend Jean - Fornarina

Ayakkabı - Steve Madden

Çanta - Peacocks

Ceket - Beymen Club


Ayakkabılar saten olduğu için çok kullanışlı olmasa da en rahat topuklu ayakkabım kendisi.

Saçımın arkasını merak edenler için fotoğrafladım, uzamış baya.

Ceketin yakasındaki broş kendinden, beni uğraştırmadı sağolsun.

Fistolu Somon Elbise ve Bej Ayakkabı

Bu postta bir taşla iki kuş vurma niyetindeyim o yüzden büyük ve çok resimli olacak.

Somon ipekten elbiseyi bitirdim. Hafif vintage havasında olmasını istediğim için biraz bol bir model yaptım. Belden oturan tarzın dışına çıktım bu elbiseye özel olarak.

Fistonun rengi beklediğim gibi kurudukça açıldı, tam istediğim tonda oldu. Omuzlardan birine bir dantel aplike ettim, fisto yalnız kalmamış oldu.

ShoeTek Bej bandaj ayakkabıları da giydim, fotoğrafladım. Buyrun :

Hava biraz serinledi galiba :


Yok yok, güneş açtı :





Bu da aplike detayı :

Cuma, Mayıs 22, 2009

Yorumlar ve Bir Abiye Elbise Daha

Önce tamamen başka bir konu var yazmam gereken : Hakaret içerikli yorumlar.



Birçok blogcu arkadaşa gelen adsız ve hakaret içerikli yorumları artık kafama takmamayı çok iyi bir şekilde öğrendim. Eskiden biraz da olsa üzülürdüm; neden böyle dedi, neden emek verdiğim birşey iğrenç olarak nitelendirildi diye. Şu an gelen yorumları bir çırpıda okuyup bu tarz yorumları ikinci defa bile okumadan siliyorum. Birşeyler üretmeye çabalayan ve bunları sergileyen blogcu arkadaşlara önerim de aynı yönde olacak, ikinci defa okumayın bile hemen silin. Neden diye de düşünmeyin, bu insanlar normal değil, kendileri üretemedikleri gibi emeğe saygıları yok maalesef.

Neyse asıl konuya gelelim. Pembe Abiye Elbise' mi biliyorsunuz satışa sunmuştum. Satıldı ama iade durumu oldu. Sanırım açıklamaları yeterince detaylı yazmamıştım. Suçu üzerime alıp iadeyi kabul ettim. Sonra bir mail geldi, Filiz'den. Beni takip ettiğini ve bu elbisenin kendisinin olmasını çok istediğini, mezuniyeti için giymeyi düşündüğünü yazmıştı. Ben de ona elbisenin bütün detaylarını yazdım, sonuçta terzi dikişi değildi ve birkaç eksiği olması normaldi. Filiz de kendisinin üzerinde oynayabileceğini söyledi. Ben de çok uygun bir fiyata gönderdim. Ve dün beni çok mutlu eden şu yorumu eklemiş yazının altına :



------------------------------------------------------------------------------------------
FİLİZ 21.05.09 at 20:17
Hala İnanamıyorum Artık Benim Olduğuna.
İnan ki dünyanın En Mutlu İnsanlarından Biri Oldum Sayende.
Gururla Taşıyacağım . Emeğine, Yüreğine Sağlık.

Üstelik Çok Uygun Fiyata Verdiğin İçin Çoooooooooooooooook Teşekkür Ederim.
Sevgilerimle

------------------------------------------------------------------------------------------



(fotoğrafları üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz)


Bu yorum beni o kadar mutlu etti ki diğer bir abiyemi satışa sunmaya karar verdim. Sonuçta bunlar bir gün ve sadece birkaç saat giyiliyorlar.


Yeşil-Pembe Tek Omuz Elbise yine 38 beden. Yeşil kumaş tafta, pembe olan saten. Yandan fermuarlı (fermuarını değiştirdim) Omzunda pembe bir çiçek var, bunu saçınızda da kullanabilirsiniz. Belinde de pembe kuşak var. Dikişi amatör dikiştir, ama hiç eksiği yoktur.



gittigidiyor' a ekliyorum birazdan. (hiç giymediğim iki tane de ayakkabı var sanırım onlar da eklenecek)
Gittigidiyor linki : Turkuaz Yeşil ve Fuşya Pembe Elbise

Inglot ve Deborah

Nişantaşı dönüşünde hazır yolumun üzerindeyken Cevahir'e gireyim dedim. İtiraf ediyorum sadece Inglot için girdim.



Öncelikle bir indirim haberi vereyim. Inglot' ta Far paletlerinde %50 indirim var. (tek aldığınızda olmuyormuş indirim.)

Inglot'un ürünlerine gelirsek, iki üründe aklım kaldı. Biri Mac'in Glimmershimmer' ına çok benzeyen ve baya rengi olan aydınlatıcı ürünleri. Üstten basmalı şişesi ve yapısıyla baya benziyor. Beyaz olanı çok hoştu özellikle.

İkinci ürün ise yeni çıkan mat ruj serisi. Bu seride ise uçuk pembe ve bej gibi renkler çok hoş görünüyorlar.

Benim gitme sebebim ise şu meşhur far bazını almaktı. Özellikle gece makyajlarında çok gerekli bir ürün bence. {Bu arada Iraz, ürünleri bu kadar güzel anlatmaya devam edersen olacağı bu işte. Eminim benim gibi çok insan vardır, seni okuyup mağazalara koşan. Bir de Elf siparişi verdim zaten senden gaza gelip. Napalım- Ayhan Sicimoğlu gibi-Hastasıyım... }

Sadece far bazıyla (1) kalınır mı araya bir de kasanın yanındaki %50 indirimli farlardan (3)  biri sıkıştı. Ama üç renkliydi...

Neyse ki Inglot' tan kendimi kurtarabildim. Sırada Watsons vardı, ne güzel birşey almadan dolanıyordum. Sonra 90ların ruhu beni ele geçirdi ve tırım tırım mavi rimel (2) aramaya başladım Watsons' ın içinde. Deborah' da buldum rahatladım. Mavi kalem+mavi rimel le koyu kahve olan gözlerimi azıcık maviş yapacağım :))

ShoeTek Ganimetleri



Dün uzun zamandır istediğim ShoeTek seferimi tek tabanca olarak gerçekleştirdim. Öncelikle Fashion By Siu ve Alışveriş Cini' ne tecrübelerini paylaştıkları ve detaylı anlattıkları için çok teşekkür ediyorum.

Nişantaşı Shoe Tek çok merkezi bir yerde (elimle koymuş gibi buldum diyebilirim) Harbiye'den Valikonağı Caddesi' ne inerken Topshop'ı geçin, Mango'yu ve Yargıcı'daki ışıklardan karşıya geçin, aşağı doğru yürürken zaten tabelasını göreceksiniz. Hemen yanındaki Konak Pastanesi' nin çilekli tartoleti çocukluğumdan beri favorimdir. (İlkokulum Işık Lisesi'ydi de)

Bu arada yazan arkadaşlar hiç dükkanın yer altında olduğunu yazmamışlar, bir de gördüğünüz fotoğraflardan çok daha küçük bir yer. Tabi bunlar o ayakkabıları almaya engel mi tabi ki hayır. Bir sürü ayakkabı giyip çıkardıktan sonra bej bantlı topuklu {nly tavsiye ederim çok rahat} ve iki adet bantlı sandalette karar kıldım. Aslında ben şu ayakkabının hayaliyle gitmiştim biraz da; ama denedim, on dakika dolandım mağazada. Ama maalesef olmadı, rahat edemedim :((

Yeni modeller sürekli geliyormuş, sitede olmayan birkaç model daha vardı. Son olarak online satış yaptıkları web siteleri : http://shoetekfiyat.com/

NOT 1 : ShoeTek' in numaraları bana tam geldi, sorun olmadı.

NOT 2 : Uzun zamandır Nişantaşı'na gitmemenin sonucu otopark cahilliğiyle sonuçlandı. Yukarıda yer bulamam diye ta Topağacı'na parkettim. Sonra City's in tabelasını okuyunca pişman oldum. 2 saati 5 lira yanılmıyorsam hatta pazar günleri ücretsiz. Aklınızda olsun, başka yer aramayın.

Perşembe, Mayıs 21, 2009

Tek Omuzlu Güllü Elbise



Geçen hafta boyunca yoğunluğumun sebeplerinden birisini takdim ederim : Tek Omuz Güllü Elbise.

  • Kendisi sipariş üzerine yapılmış olup cumartesi kargoya yetiştirilmiştir.

  • Katıldığınız davetlerde sizi takı derdinden kurtarır, kendinden takılıdır.

  • Astar olarak jarse, kumaş olarak likralı tül kullanılmıştır. Fermuar derdi yoktur.

  • İstenilen renk yapılabilir.


Bu da dükkandan linki : Tek Omuzlu güllü elbise

{fotoğraflar için kusura bakmayın, kargoya vermeden birkaç dakika önce aklıma geldi fotoğraflamak}

B'lun Leopar Uyku Gözlüğü


Biluncuğum'dan aldığım tavuskuşu tüylü tokanın dışında bu uyku gözlüğünü ve bir de en kokoşundan taç aldım. Taçı da bir ara fotoğraflarım.

Bilun' un daha çok kokoş şeyler yapmasını istiyorum, buradan duyurulur. Aslında benim için çok da problem değil, onun yaptığını alır daha kokoş hale getirebilirim.

Ben iyi şeyler tasarlayan ve özgün olan herkesin arkasındayım ve buradan sizlere tanıtmaya devam edeceğim. Ben kıyafet tasarlıyorum onlar da başka şeyler, o yüzden ben yapmam yapanlardan sipariş veririm. Ayrıca yanlış anlaşılmasın, kıyafet de alırım seve seve. Öyle bir çekincem yok. Yani hep destek, tam destek!

 Neyse dağıttım konuyu; bu bant aslında gördüğünüz üzere bir uyku gözlüğü ama bu güzelliği uyurken takıp heba edemezdim, ben de saç bandı olarak kullanıyorum.

{Max Factor False Lash Effect Mascara kirpiklerimdedir, sizce nasıl?}

Haki ve Fuşya

Pazar akşamı katılacağımız, bir arkadaşımızın düğünü için önce aklımda pembe pano kumaştan maksi bir elbise vardı. Dikmeye de başlamıştım.

Ama bu aralar çok oluyor, vazgeçtim başka bir modele döndüm. Haki renkte likralı saten ile, fuşya saten kullanmaya karar verdim. Fotoğrafta kahverengiye dönük çıksa da ışıkta baya yeşil oluyor. Yanarlı dönerli yani :))

Nazar Boncuğu Sehpa Süsü



Bu cam işçiliği nazar boncuğu figürünü kermesteki arkadaşımdan almıştım, fotoğraflamakta baya geciktim.

Birini büyük diğerini küçük seçip Yin-Yang tarzında yerleştirdim. Şu an sehpamın bir köşesinde duruyorlar.

Cam işçiliğinden çok anlamasam da, bu tarz olanlar boyama olmadığı için çok daha dayanıklı oluyor.

{Bu arada fotoğraftaki Burda Pratik Dikiş ile Play Station kumandasının uyumu dikkatinizi çekti mi :)) }

Çarşamba, Mayıs 20, 2009

İpek Elbise ve Çaylı Fisto



Bu somon rengi ipeği çok beğenerek almıştım ve bir süredir yapılmayı bekliyordu. Geçen gün reglan ve karpuz kollu bir elbiseye başladım ama dün gece ani bir kararla bütün diktiklerimi söktüm ve dümdüz kolsuz bir elbiseye döndürdüm. İçine bej rengi ince tülü astar olarak kullandım. Bir önceki elbiseyi bozabilmek için baya kırptığımdan etek boyu çok kısa kalmıştı. İçteki astarın etek ucuna koyu bej rengi poplin kumaşı ekledim.

İpeğin ucuna ise fisto eklemek istedim ama elimdeki beyaz fisto bu kadar pastel rengin arasında çok sırıttı. Ben de 3 poşet çay ve suyla hazırladığım büyük bir kaseye fistoyu yatırdım. Bir saat kadar bekletip duruladım. Islak olduğu için çok koyu duruyor şu an, bakalım kuruyunca nasıl bir renk olacak...

Eminönü-Sultanahmet Gezisi

Dünün 19 Mayıs tatili olmasını ve havanın güzelliğini fırsat bilip ne zamandır düşündüğümüz kültür turumuzu yapmaya karar verdik. Ne kadar İstanbul' a hayran olsam ve başka bir şehirde yaşayamayacağımı düşünsem de bu güzel şehre haksızlık yaptığımızı düşünürüm bazen. İş güç derken İstanbul' un asıl görülmesi gereken yerlerini, ilkokulda okulla gidip gördüysek kendimizi şanslı sayıyoruz. Onun dışında programımızı tarihi güzellikleri görmek için planlamıyoruz genelde. Neyse bugün bir başlangıç yaptık, artık gerisi gelir.


Sabahtan vapurla karşıya geçip Eminönü'nden yukarı doğru yürüdük. Cağaloğlu'ndan sonra Sultanahmet' e vardık. Zaten o yolda hem tatil günü olmasının hem de yoğun turistlerin kalabalığı başlamıştı bile. Ayasofya'nın biraz ilerisinde bir Mehteran takımına rastladık. 19 Mayıs dolayısıyla bir lisenin öğrencilerinden oluşmuş. Çok güzel bir gösteri yaptılar.



Bu arada 19 Mayıs gibi insanların gezeceği bir günde Topkapı Sarayı'nın salı günleri kapalı olma kuralını bir günlük yıkmamasını anlayabilmiş değilim.

Ayasofya, Dikilitaş derken bu sefer rotamızı Sultanahmet'e çevirdik. Oradan da Kapalıçarşı'ya...



Kapalıçarşı mimarlık eğitiminden öğrendiklerim nedeniyle benim için büyük önem taşır. Dünyanın en eski ve en büyük kapalıçarşısı olması nedeniyle şu anki alışveriş merkezlerinin atası sayılacak niteliktedir. Geçirdiği depremler ve yangınlardan sonra hala ayakta durabilmesi senelerce yapılan onarımlarla olmuştur. Şu anki bakımsız durumundan kurtarılabilse çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Aslında Kapalıçarşı' yı daha temiz yapmak için tüm kuyumcu atölyelerinin Kuyumcukent' e taşınması gibi bir çözüm bulunmuştu. Sanırım tam olarak halledilemedi.

Wow Turkey sitesinden bulduğum bu fotoğrafla aslında başka söze gerek kalmıyor.

kapalicarsi
Kapalıçarşı' yı sevmemdeki diğer bir sebebin altın ve pırlanta olduğunu söylememe gerek yok herhalde :))
Kapalıçarşı'ya yolunuz düşerse ve karnınız acıkırsa size tavsiye edebileceğim tek yer Havuzlu Restaurant' dır. Yemek olarak ise iskender, üzerine de kaymaklı ekmek kadayıfı... Bütün gün yürüdük canım, sağlam yemeği hakettik. {Bilerek fotoğraflarını çekmedim, diyet yapanlar için işkence olurdu. Sadece çok güzeldi deyip kapatayım bu konuyu}

Kapalıçarşı'dan sonra Eminönü'ne yürüdük, oradan küçük bir Sirkeci turu ve sonra vapurla döndük. Toplamda sanırım 5 saat aralıksız yürüdüğümüz için bana bir bel ağrısı hasıl oldu, eve zor attık kendimizi. Bu kadar ham olursam olacağı bu tabi.




Son olarak güzel İstanbul; tüm trafiğine, kargaşasına rağmen...

Çıpa Figürü

Bu yaz sıkça göreceğimiz trendlerden biri de marine yani denizci temalı kıyafetler. Genelde kırmızı-lacivert ve beyaz renk üçlüsünden oluşan bu kıyafetler spor tarzda kullanıldıklarında çok hoş duruyorlar. Renklerin dışında ise en çok çıpa figürü kullanılıyor.

Birkaç ürün topladım bu tarzı sevenler için. Aslında gidip almak da gerekmiyor, straplez jean elbisedeki gibi kumaş boyasıyla çıpa çizmek de gayet mümkün. Veya zincire bu figürden kolye uçlarını takabiliriz.

Pazartesi, Mayıs 18, 2009

Inglot Farlar ve Diğerleri



Son kozmetik alışverişim bunlar oldu :

1. Inglot farlar :

Daha önce üçlü bir palet almıştım, bunları görünce dayanamadım. Özellikle canlı sarı rengine bayıldım, diğeri kum rengi gibi, günlük kahve tonlu makyajda kullanılabilir.

2. Max Factor False Lash Effect :

Bu deneyeceğim 20. rimelim olacak sanırım. Kirpiklerim aslında kısa değil ama dümdüz ve rimel sürdüğümde ağırlaşıp iyice aşağı iniyorlar. Bakalım bu nasıl etki verecek?

3. Dove Summer Glow Body Lotion :

Şimdi ilk olarak hala Dita Von Teese'i çok beğeniyorum, keşke bana da yakışsa o kadar beyazlık...

Ama bu üründen ikinci alışım, otobronzan diyemem ama sağlıklı bir ışıltı kattığını söyleyebilirim. Yine de solaryuma girmem, güneşlenirken çok dikkatli olurum (saatler konusunda) ve mümkün olduğunca yüzüme 30 faktörden aşağı sürmeyip güneşten korurum.

Bu ürün etek giyerken bacaklarının daha hoş gözükmesini isteyenlere tavsiyemdir.

{Dove losyon ve Max Factor rimel Real marketteki %20 indirimle daha bir zevkle alındı}

İstek Pazartesi:Astarlı Bluz

Daha önce yaptığım leoparlı elbiseden arta kalan kumaşla dün gece bir bluz diktim. Dikerken de aşamaların bir kısmını kolsuz astarlı bluz çalışmasını anlatmak için fotoğrafladım.

Anlatmaya başlamadan önce kalıpları koyup kumaşı biçerken arkayı iki parça halinde (ortadan dikişli olarak) yapmayı unutmayın.

Hem kumaştan hem de astardan 1 adet ön parça (kumaş katında) , iki adet de arka parça kesip hazırlıyoruz.



1. Öncelikle kumaşta ve astarda, ön ve arka parçaları sadece omuzlardan birleştiriyoruz. (Yanlar daha sonra birleşecek)

Kumaşın yüzünü astarın yüzüne koyup yaka ve kol ağızlarını birleştiriyoruz.

2. Açık olan arka ortadan elimizi sokup bir omuzla beraber ön tarafı dışarı çıkarıyoruz. Böylece yüzünü çevirmiş oluyoruz.

3. Aynı işlemi bu kez önden arkayı çıkarmak için tekrarlıyoruz.

4. Koltuk altlarını birarada tutup ters çeviriyoruz; kumaşın önünü ve arkasını, devamında da astarın önünü ve arkasını bir yandan birleştiriyoruz. Diğer yan için de aynı işlemi tekrarlıyoruz.

Bu işlemi son kez de arka orta için yapıyoruz.

İşte temiz bitirilmiş kolsuz bluz :

Cumartesi, Mayıs 16, 2009

Vintage Görünümlü Ayakkabı

Bu ayakkabı son gittigidiyor keşfim. Vintage görünümlü dedim ama gerçek vintage olma ihtimali yüksek, annemin eski ayakkabılarına benziyor hem içi hem de tabanı. Sanırım bir mağazada senelerce satılmadan kaldıktan sonra gg de satışa sunmuşlar. Bu da satıcının adresi : şenkundura

Ayakkabı 39 numara olmasına rağmen çok dar kalıpmış, yarım numara küçük geldi. İnşallah giyebilirim :((

Pembe Dantel Bluz

Renkli danteller genelde risklidir, birden ucuz görünebilirler. O yüzden renkleri pastel tonlardan seçmekte fayda var, özellikle bej ve taba tonları hoş duruyor.

Bu pastel pembe renkli dantel de bir süre önce aldığım kumaşlardan biriydi. Kalıbını çok basit tuttum, gövdesini astarladım. Bir tek kolları dikey olarak büzerek bir hareket kazandırmaya çalıştım. Ama giyince sanki birşeyler eksik gibi, yakasını biraz daha toplayınca sanırım sorun çözülecek.



Beyaz Jean-Mango

Taba Sandalet-İnci

Cuma, Mayıs 15, 2009

Kermes Fotoğrafları 2

Biluncum kermeste çektiğimiz fotoğrafları gönderdi, işte "aman ne satışı, biz eğlenmeye geldik" fotoğrafları...

Pembe-gri etek tam çatlak işi oldu ama çok rahat. Kermeste giymek için dikmiştim.

Siyah Tül ve Şifon Etek



Dükkandaki ürünlerimin dışında gelen siparişlerin bir kısmı da  istekler oluyor. Bu kloş tül etek de onlardan biriydi, siyah astar üzerine tül ve şifon kullandım. Eşit aralıklarla üç sıra da kurdele geçtim. Bir demet fesleğen' cim giymiş bana da fotoğraflayıp göndermiş.

Çok yakışmamış mı...