İstanbul Moda Fuarı

Dün bir arkadaşımla beraber Cnr'daki İstanbul Moda Fuarı'na gittik. Saat 10:00'da çıkmamıza rağmen 2.köprüde yakalandığımız anlamsız trafiği anlatmayayım. 12 gibi ancak ulaşabildik.

Fuarın ikinci günü olmasından dolayı mıdır bilmiyorum, çok ziyaretçi olduğunu söyleyemeyeceğim. Aynı şekilde katılımcıların da çok hazırlanmadığı ve çok birşey beklemedikleri duygusuna kapıldım. Ekonomik kriz denilen şey sanki insanların şevkini kırmış gibiydi bana kalırsa.

Bunun dışında bana göre fuarın en orijinal standları üniversitelerin moda tasarım bölümlerininkilerdi. Zehir gibi gençlerin tasarımları görülmeye değerdi gerçekten. Hem kıyafetler hem de çizimler muhteşemdi. Çizim tekniklerini baya inceledim, hem el çizimleri hem de bilgisayar destekli tasarımlar vardı. İçimden "bir üniversite daha okusam mı" diye düşündüm bir ara. Dört senelik üniversite değil de belki bir sertifika programına yazılabilirim ileride şartlar uygun olursa.

Fotoğraftakilerin çoğu bahsettiğim üniversitelerin standları, itfaiyeci pantolonun dışındakiler tabii ki.

Fuarda uzun zamandır görmediğim bir arkadaşıma da rastladım. Firmasını (Tuğberk Tekstil) biliyordum ama fuarda rastlayacağımı düşünmemiştim. O da son anda katılmaya karar vermiş zaten. Kendisi tekstil aksesuarları (kurdele, lastik fırfır, lastik dantel) üretiyor. Yeni bir işe atıldığımı anlattım, baya konuştuk. Öğütler aldım, sorular sordum. Kendi ürünleri konusunda bana yardımcı olacağını söyledi. Fuardan en azından bir bağlantı kurarak ayrılmış oldum.

 

Fuarın en güzel yeri ise herhalde Defile Alanı diye ayrılan bölümdü. Renkli ışıklar ve müzik kutularıyla kocaman bir disko havasındaydı. Beyaz deri koltuklar, sehpalarla düzenlenmişti. Moda fuarı olunca da masa üzerindeki cam fanuslar bobinlerle doldurulmuştu. Biz de azıcık eğlendik; mankenlerin arasına dahil oldum, fotoğraflara dikkatli bakınca görebilirsiniz.