Cuma, Nisan 18, 2008

8 gün kaldı


Yine planlar birikti yazayım hemen :
- Makyaj için randevu aldım. Saç için ise taç ve duvakla prova yaptıracağım.
- Yarın : daha önce de yazdığım gibi otelde menü tadımı var.
Bu arada biz düğünü 250 kişilik düşünürken sayımız 325′ e çıktı, organizatör biraz sıkıştı maalesef. 10 gün kala söyleyebildik kendisine çünkü. Hazırlığını 250 kişiye göre yapınca 75 kişilik daha hazırlık yapmak için az zamanı kaldı.
- Salı gecesi kına gecem var. Saçıma hintliler gibi kolye takmayı düşünüyorum, bakalım nasıl olacak. Ama o gece için makyajımı kendim yapacağım.
- Yatak odası kulpları hala gelmedi. Bana da bir haller oldu, bir rahatlık bir genişlik…
Hiçbir şey için kendimi üzemeyeceğim maalesef :) )
Benimle aynı telaşları yaşayan arkadaşlar var biliyorum yorumlardan. Zor ama siz de rahat olmaya çalışın. Ben ilk başta herşeye üzülüyor “aman nasıl olacak, nasıl bitecek” diyordum. Sonra baktım ki bazı şeyler benim elimde değil, kabullenirsem daha az üzüleceğim. Yazdığım gibi şu anda yatak odasına yerleşemiyoruz çünkü çekmeceler açılmıyor ama hiç önemli değil. Balayından sonra yerleşiriz olmadı biraz bavullarla yaşarız, napayım değil mi ama :) )

gelinliği teslim aldım


Dün en büyük işlerden birini kazasız belasız hallettik. Yani gelinliği teslim alma işini.
Gelinlik için çok uğraşmışlar hakikaten ve ilk gün gittiğimde anlattığım gibi ( bundan kaç ay önce) gelinliğe sahip oldum. Yelda İşlekel’ e ve terzisine çok teşekkürler. Allah inşallah her isteyene, sevdiğiyle beraberken gelinlik giymeyi nasip etsin. Hakikaten rüya gibi birşey gelinlik, insan kendini çok özel hissediyor. Şu an gelinlik fotoğrafımı koyamayacağım ama gelinliğin en beğendiğim yerlerinden iki fotoğrafı merakınızı biraz olsun giderebilmek için ekliyorum.
İlk fotoğraf gelinliğin en sevdiğim parçası olan duvağın fotoğrafı. Tabi saçımı topuz olarak ve taçla düşünmeniz gerekiyor :) ) Ben iki duvak yaptırdım. Biri bu fotoğraftaki kısa ve kenarları dantel aplikeli olan, diğeri ise düz parlak tülden uzun bir duvak. Bu kısa duvağı topuzun altına taktıracağım ve sabit olacak, diğer uzunu ise bunun üzerine taktırıp nikahtan sonra çıkabilecek şekilde ayarlatacağım. Bütün gece kısa duvakla daha rahat olacağıma inanıyorum. Ama düğün öncesi çekilecek fotoğraflarda uzun duvak da ayrı bir güzellik katıyor.
İkinci fotoğraf ise yine gelinliğin en çok sevdiğim ikinci yeri : etek ucu. Etekleri organzeden yapıldı. Üzerine ise aynı duvaktaki gibi dantel dilimleri etek ucuna, dantel motifleri ise etek ucundan yukarı doğru aplike yapıldı.
Yelda İşlekel
Gençler Cad. Bakırköy
Tel : 0212.570 00 03

Salı, Nisan 15, 2008

11 gün kala


Geçen haftasonundan başlayarak hemen kısa kısa tüm gelişmeleri yazayım.
- Cumartesi günü bildiğiniz gibi çeyiz alma yapıldı. Yorumlarında çeyiz alma adetini anlatan arkadaşlarınki gibi benim de çeyiz çıkmadan kardeşim kolinin üzerine oturdu. Kardeşimin 1.96 boyunda ve 100 kilo civarında iri bir adam olduğunu düşünürsek kaldırmak kolay olmadı tabii ki :) ) Aslında kardeşim unuttu bu adeti direk kolileri dışarı taşımaya başlıyordu ki biz hatırlattık oturacaksın diye.
Neyse bir kamyonete yüklendi koliler, torbalar peşpeşe eve doğru yol aldık. Sonra yeni eve gelince oradan hepsi yukarı taşındı. Bundan sonrası tamamen hızlı çekim bir gün. Saat öğlen 1-2 gibi başladık kolileri açıp yıkayıp kurulayıp yerleştirmeye, gece 10 da bitirdik. Ben, annem, kayınvalidem ve bize yardımcı bir abla hepimiz çok şükür bitirebildik. Bir süre sanırım tabak, çanak, çatal-bıçak görmek istemiyorum.
(Bu arada yatak odası bir mucize oldu ve çeyiz gitmesinden önceki gün kuruldu. Ama bir sürü eksiği var, ahşap kulpların lakeleri kurumadan paketlemişler, hepsi birbirine yapışmış. Dolap kapaklarını alttan açabildik ama çekmeceler mümkün değil açılmıyor. Olsun, en azından geldi diyorum ben de dert etmedim)
Mutfak bölümü bittikten sonra yatağı yapmaya geldi sıra. Benim duyduğum gelin yatağını anne-babası hayatta olan ve mutlu evliliği olan yaparmış. Benim kendi annemin anne-babası hayatta olmadığı için kayınvalidem yaptı yatağı.
Nevresimleri, battaniyeleri falan hepsini yerleştirdik. Ben de kışlık kazaklarımı, kabanlarımı falan getirmiştim çeyizle beraber, onları da koydum.
Sonra işleri bitirdik, gece çıktık eve geldik. Ve şunu anladım insan çok yorgun olunca mümkün değil uyuyamıyor, o gece ve birkaç gece daha doğru düzgün uyuyamadım hiç.
- Pazartesi yani dün ise çeyiz görme için Berk’in teyzeleri ve yakın aile dostları falan geldi. Öyle çeyiz serme falan birşey yapmadık. Dolap kapakları zaten açıktı kulpları olmadığından dolayı, gezdirirken görmüşlerdir içindekileri :) )
Biz daha çok ”gün” gibi yaptık. Çay faslı, zeytinyağlı dolmalar, börekler falan hzırladık. Kayınvalidem de bir sürü şeyler yapmış onları getirdi. Anlayacağınız benle beraber 10 kişilik ilk misafirlerimi ağırlamış bulunuyor. Bunu da atlattık çok şükür.
- Bugün annemle kına gecesi elbisemin düzeltmelerini yapacağız. Kına gecesi için giyeceğim elbisemi kayınvalidem Arabistan’dan getirdi. Tam bir hint kıyafeti, kiremit rengi kumaş üzerine bütün sırma işli, kaftan ise yine kayınvalidemin kendi kınası için kendi eliyle işlediği kırmızı saten kaftan. Kıyafet çok büyük geldiği için baya daraltılması gerekiyor, bugünkü işimiz o.
- Yarın yani çarşamba akşamı organizatör ve düğünde çalacak dj ile buluşacağız. Bugün yaklaşık bir şarkı listesi hazırlamam lazım. Fikri olanlar lütfen yazsın. Sadece çıkış şarkımız belli, diğerleri için henüz fikrim yok.
- Perşembe günü ise gelinliğimi teslim almaya gideceğiz. Merakla bekliyorum bitmiş halini.
- Cumartesi öğlen de menü tadımı var otelde.
Şimdilik program böyle, hala ne olup bitiyor anlayamıyorum. 11 gün sonra evli bir insan olacağım, şaka gibi…

Cuma, Nisan 11, 2008

kapı süsüm


Arkadaşlar hepinizin yazılarıma ilginize, yapıcı eleştirilerinize ve samimiyetinize teşekkür ediyorum öncelikle. Yazıları bazen maalesef önceden hazırlayıp sıraya sokmak zorunda kalıyorum ve yeniden bakana kadar birkaç gün geçmiş oluyor. Birikmiş yorumları okumak beni çok mutlu ediyor, yorumlarınızın altına tek tek cevap yazamayabilirim bu aralar, sadece sorulara cevap vermeye zamanım olacak gibi gözüküyor, kusura bakmayın. Bir de birşey söylemeden geçemeyeceğim fikirlerimi beğenmeyen, kötü eleştiri yapan (yapıcı da olmayan), hatta kırıcı olmaya çabalayan arkadaşlar : eğer gerçekten düşüncelerinizin arkasındaysanız lütfen kendi isimlerinizi ve maillerinizi kullanın, çünkü yazdığınız şekildeki abuk subuk mail adresiyle gelen yorumlara hiç ehemniyet vermiyorum.
Artık herkesin de bildiği üzere yarın çeyiz alma yapılacak. Bu çeşit adetlerden hangisini duyarsam hepsini uygulamak istiyorum çünkü maalesef bizim ailede hiçbiri yok, bu yaşıma kadar ne akrabalarımda ne de ahbaplarımızda hiçbirini yaşamadık. O yüzden böyle adetlerimizi yaşatmak ve öğrenmek istiyorum. Neyse gelelim çeyiz mevzusuna : oldukça yoğun geçen günlerden sonra sonunda eksik parçaları tamamladık. Dün de en son kapımızın önüne üzerinde iki tane uğur böceği olan paspas aldık. Bir de her yerde tırım tırım kapı süsü arayıp durduk. Maalesef düzgün birşey bulamadık, her yerde aynı şeyler var. Çelenk şeklinde çiçekler, onlar da güzel ama ben daha değişik birşey arıyordum.
Dün en son artık pestilimiz çıkmış bir şekilde eve dönüyorduk ki son mağaza olarak Güral Porselen’ e girdik. Umutsuzca bakınırken çocuk odası süsü diye böyle tavana asılan, çeşitli hayvanların iplerle sarktığı süsler gördük. Yalnız üç tanesi iplerinden birbirine öyle bir karışmış ki haftalardır çalışanlar çözemiyormuş. Benim pazarlıkçı annem “hepsini bir tanesinin fiyatına verin (12 ytl) siz de kurtulun, biz de ” deyince önce bir şaşırdı mağazadakiler sonra mağaza müdürlerini arayıp durumu anlattılar. Müdür onay verdi biz de hepsini bir tane de cam nazar boncuğunu oradan alıp çıktık.

Sonra akşam oturup hepsini teker teker keserek açtım ve bu şekilde bir kapı süsü yaptım. En komiği de şu iki kurbağayı birini erkek birini bayan (ben ve Berk :) ) ) olarak boyamam oldu. Valla ben yaparken çok eğlendim umarım bize misafir gelenler bu kurbağaları görünce benim kadar gülerler.

model tasarım


Bu site sayesinde o kadar güzel insanlarla tanıştım ki, yazmaya başlarken hiç aklıma gelmemişti. Bu insanlardan biri de Melike, modeltasarım sitesindeki ürünlerin pazarlamasını yapıyor. Aslında bu ürünler oteller, cafeler gibi daha çok işyerlerine yönelik ürünler ama bazıları evde de kullanılabilecek kadar hoş. Melike ilk önce benden bu siteye bakmamı istedi, sonra da bu ürünlerin pazarlamasını yaptığını.
Ben de iki tane ürün beğendim siteden. Biri beyaz üzerine siyah çiçekli ve çiçeklerin ortasında da inciler olan plastik bir avize (en çok kablosunun kadife ile kaplanmasını sevdim.) diğeri ise şeffaf pleksi üzerinde yine siyah Art Nouveau (inşallah doğru yazmışımdır) akımını çağrıştıran bir deseni var. Altında da siyah tabağı. Bunu kek, kurabiye gibi şeyleri servis yapmak için aldım. Melike de siyah tabağın biraz daha derin modelinde çok güzel bir mor tabağı da bana hediye olarak göndermiş.
Melikecim çok teşekkürler, bütün ürünler çok güzel. Keşke imkan olsa da hepsinden alsam. Model tasarımın internet sitesi : www.modeltasarim.com

Perşembe, Nisan 10, 2008

perde


Hani şu bahsettiğim kokoş perdeler var ya en kokoşu olan salon perdesinin fotoğrafını çektim. Aslında o kadar da kokoş değil, fon perdeden (şu yanlarda duran) pek hoşlanmadığım için kalın kumaşlı (kırışık tafta) yeşil perdeyi çubuklu katlamalı, alttaki tülü ise çubuksuz katlamalı olarak yaptırdım. Mobilyalar ve koltuk çok renkli olmadığı için perdede biraz canlılık katmak istedim. Bu yüzden tülünü krem ve yeşil çiçekli olarak seçtim. Ama yine de çiçekler grafik (silüet şeklinde) olduğu için evin genel rahat-modern havasını bozmadığını düşünüyorum.
not: fotoğrafta biraz karanlık çıkmış, rengi normalde daha açık.

Çarşamba, Nisan 09, 2008

duvar stickerları uygulandı


Haftasonu duvar stickerlarını sonunda uyguladık. Açıkçası biraz kaba temizliğin yapılıp tozun iyice silinmesini bekledik. Çünkü bu duvar stickerlarının temiz ve kuru duvara uygulanması gerekiyor.
 İlk sticker evimizin herseyi.com dan aldığım Birds adlı duvar çıkartması. Bunu antreye uyguladık. Fotoğrafta da görüldüğü üzere L şeklinde bir köşemiz vardı ve biraz küçük bir köşeydi. (90×100 cm gibi) Ben bu köşeye önce; bir tarafı yüksek dolap, bir duvarı ise alçak, üzeri puflu ayakkabı dolabı şeklinde bir mobilya çizdim. Ahşapçı arkadaşa beyaz lake gövde ve koko kaplama olarak yaptırdım. Sonra baktım ki alçak dolabın üzeri fazla boş kaldı, aldığım duvar stickerından 3 tane kuşu (kutudan 6 tane çıkıyor) diyafonun etrafına gelişigüzel uyguladık. Boş kalan alana da birşey asma düşüncem var, onu uygularsam resmini koyarım.

İkinci duvar çıkartmasını ise salondaki bir duvara uyguladık. Bu biraz daha doğa deseni olsun istedik. Bunun için dal şeklinde gri renkte bir duvar çıkartması seçtik ve konsolun yan duvarına uyguladık. Aslında biraz daha büyüğü olsaydı çok daha güzel olcaktı ama bu en büyüğüydü. Bunu da walltogether sitesinden almıştık.

Pazartesi, Nisan 07, 2008

yedi nisan:son gelişmeler


Uzun zamandır düğün hazırlıklarıyla ilgili yazı giremiyordum. Bugün vakit bulmuşken hemen son gelişmeleri yazayım diyorum.
Bugün itibariyle sadece 19 gün kaldı ve ben hala birşeyin farkında değilim, sanırım düğün bitene kadar da ne olduğunu anlayamayacağım. Günler oldukça yoğun geçiyor o kadar ki yemek yemeyi bile unutuyorum çoğu zaman. Bu yüzden vitamin almaya kara verdim ve Supradyn energy’ ye başladım. Özellikle böyle yoğun dönemlerde faydası oluyormuş.
Cumartesi günü çeyiz gidiyor. Bunun dışında tek aksilik yatak odası maalesef geç kalıyor. Maalesef yapacak birşey yok, iki ay öncesinden sipariş vermemize ve ısrarla mart sonunda gelmesini istememize rağmen yetişmiyor maalesef .
Diğer gelişmeler :
- Perdeler ve avizeler geldi, ev daha bir eve benzedi şu an. Maalesef henüz fotoğraf çekemedim en kısa zamanda evin son halini ekleyeceğim. Yalnız şunu söyleyeyim herkesin de artık bildiği üzere ev dekorasyonunda çok süslü şeylerden hoşlanmıyorum. Fakat perde konusunda kendimden beklemediğim kadar renkli ve süslü kumaşlar seçtim. Ama insanın üç katlı Persan mağazasına gidip de kumaşlara bayılmamak elde değil.
- Düğün için makyajıma karar verdim sayılır. Gözler uçuk pembe (yoğun değil) kalın eyeliner, bol rimel; dudaklarda ise yeni aldığım ruju kullanmaya karar verdim.
Fotoğrafta görünen dudak makyajı için Christian Dior-Rouge Dior 880 numara, Lancome Color Fever Gloss 306 numara aldım. Ruj kendi başına oldukça koyu gözüküyor (vişne çürüğü gibi) fakat üzerine sürmek için aldığım parlatıcı daha açık renk olduğu için daha tatlı bir koyu pembe renge dönüyor.

Salı, Nisan 01, 2008

jean canta modifikasyonu


jeancantam
Bu çantamı dört-beş sene önce Afrodit’ ten almıştım. Çok da severek kullanıyordum ama modası geçti daha da önemlisi sıkıldım. Ben de biraz modifike edeyim dedim.
Elimde kalan parça kumaşları çantanın boyutuna göre kesip dikmeden yapıştırdım. Marilyn Monroe resimlerini printer dan transfer kağıdına basıp, düz beyaz kumaşa ütüleyip resimleri kumaşa geçirdim. Bu kumaşları da kesip yapıştırdım. Kurdeleler, arma, düğme gibi aksesuarlar ekledim. Son olarak da etrafına siyah kalın kordon geçirdim. Tam deli kızın çeyizi oldu.
Sonraki Hali :
jeancantam1